Yumurtanın kalitesi mi olurmuş?!.

A -
A +

Şayet başka bir izahata gerek duymadan anlatabileceğimiz bir meseleyse, "iki kere iki dört" denklemiyle cevaplıyor ve ardında duruyoruz bu tezimizin; yok, içinden çıkamayacağımız bir konuysa, o vakit de "yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" hikâyesini öne sürüp sıvışıyoruz; sanki, mazeretmiş gibi. Tabiat meselesi, kim ne diyebilir ki?!.. Bir yumurta hikâyesi anlatacağım size ama ucunu kalite mevhumuna bağlamaya çalışma isteğimden dolayı denklemin adını "tüketici mi kaliteden, kalite mi tüketiciden" koyup öyle gireceğim mevzua. Malum, yumurta; tıpkı süt gibi insan organizmasının ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin hemen hepsini içeren yüksek değerli bir besin maddesi. Protein yönünden çok zengin bir kere. Bir tavuk yumurtası ortalama 50-55 gram ağırlığındadır ve bir yumurta yiyen bir kişi 40 gram et yemiş veya 100 gram yağlı süt içmiş gibi oluyor. Üstelik, süte yaptığımız gibi içine su karıştırma şansımız da yok! Hilesiz yani. Tavuk, tıpkı insan gibi günde 8-10 saat uykuya ihtiyaç duyan bir canlı. İkinci defa yumurtlaması için en az 25-26 saatlik bir zaman geçmesi gerekiyor. Tabiatta dolaşan tavuk arpa, buğday, mısır, ot, taş, toprak... ne bulduysa yiyen bir varlık. Akşama kadar başı yerde didikler durur. Gün batıp da kümese girdiği yahut da bir ağaca tünediği ana kadar yediği yem toplam 120 gram. Kışın havalar erken karardığı için tavuk yeteri kadar beslenemiyor ve haliyle yumurtlama aktivitesi ortadan kalkıyor. Az yem, çok uyku! Tavuk, yumurtlamak için programlanmış bir hayvan. Yeteri kadar besleniyorsa, hemen her gün yumurtluyor. Beslenmese de yumurtluyor aslında. Kendi özünden verip yumurtanın içini dolduruyor, kemiğindeki iliği boşaltıp kabuğunu oluşturuyor ama takatsiz kaldığı için bir müddet sonra düşüp ölüyor. Halbuki, normalde 15 sene yaşıyor bu hayvan. Bu söylediklerim kümes hayvanı için. Bir de çiftlik tavuğu var. Oradaki şartlar biraz daha farklı. Hayvanın öyle yazdan yaza yumurtlaması üreticiyi tatmin etmiyor. Öyle ya, her gün 120 gram yem ver, bunun karşılığında senede aldığın 150-200 yumurtayı öp başına koy! Yüzü astarını geçiyor bu durumda. Hal böyle olunca tavuğun senede 300 yumurta yumurtlaması gerekiyor. Bu da uyku süresini 7.5 saate kadar indirmekle mümkün oluyor. Aydınlatmanın nedeni de bu zaten. Az uyku, çok beslenme ve günde bir yumurta!.. Besin değeri yüksek yumurta Yumurtanın besin değeri yüksek veya düşük olabilir mi? Olur tabii. Her ne kadar yumurtanın hilesiz olduğunu söylemişsek de, bu iş bir yerde hayvanın beslenmesine bağlı. Doğru beslenen tavukla, kifayetsiz beslenen tavuğun yumurtası hiç bir olur mu? Olmuyor da zaten. Doğru beslenen tavuğun yumurtası hem büyük oluyor, hem de protein yönünden daha zengin. Arı da öyle değil mi? Balık unuyla çok fazla beslenen tavuğun yumurtası da balığımsı kokuyor mesela. Et için de geçerli bu. Baranoklar Tavukçuluk Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Baranok, kaliteli yumurta hususunda oldukça iddialı bir sanayici. "eggy" markasıyla piyasaya sürdüğü yumurtayı Konya'daki çiftliğinde üretiyor. Yumurtaya bakan herkes kabuğunun parlaklığını ve emsallerine göre daha iri olduğunu görüyor hemen. De... biraz daha pahalı. Bence normal. Gramaj farkı var çünkü. Bir de besin değeri bu faktöre ilave edince aliyûlâlâ geliyor bana. Ama piyasa bu. Herkes öyle düşünmez ki. Yumurta mı, yumurta. En ucuzu hangisiyse al ve ye! Tüketicinin böyle düşündüğünü bilmesine rağmen Zeki Baranok, ısrarla kalitesini korumaya çalışıyor. Hatta, özel ambalajının içindeki yumurtaları değiştirmesinler diye holigram sistemine bile geçmiş. Lazerli etiketle güvenli hale getirmiş yani. Yumurta sektörü bambaşka bir sektör. yumurtlama dönemine kadar geçen civcivlik süresinde tavuğa balık ve kemik unu vermek lazım ki, kemik yapısı gelişsin. Yumurtlama döneminde ise mısır unu ile beslemek gerekiyor. Hem de esas protein deposu olan özü alınmamış mısır unuyla. 1973 senesinden bu yana yumurta sektöründe faaliyet gösteren Zeki Baranok, "Bütün standartlara uyuyor ve kalteli üretim yapıyorum. Bunun bir kere faydasını gördüm, o da; kuş gribi döneminde. O zaman tüketici markalı yumurtaya yöneldi ve satışlarımız yüzde 400 arttı." Şimdilerde el elde baş baştaymışlar ama "Ben yine de kaliteden şaşmam" diyor Zeki Baranok. Bakalım onun kalite konusundaki ısrarı mı galip gelecek, yoksa vatandaşın "ucuz olsun, benim olsun" tercihi mi? Bekleyip göreceğiz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.