Zekâ, olaylar arasındaki ilişkiyi kavramamızı ve sonuca ulaşmamızı sağlar. Çabuk kavrayanlara "zeki" diyoruz. Peki "zeki" olmak başarının garantisi midir? "Her zaman değil" diyor konunun uzmanları. Geri teptiği çok olurmuş çünkü. Çok düşünüp bir türlü harekete geçmezmiş mesela zeki insan. O vakte kadar da "atı alan Üsküdar'ı geçiyor" tabii.
Silikon Vadisi araştırmacıları da teyit ediyorlar bu durumu. "Düşünmek, zeki insanın güçlü yönü" diyor ve hemen ardından kocaman bir "ama" ekliyorlar. Zeki insanların düşünme safhasını çok rahat ve başarıyla yapmalarına rağmen bir türlü eyleme geçemediklerine onlar da vurgu yapıyorlar. Hele bir de mükemmeliyetçi iseler; yandı gülüm keten helva. Detaya boğulur ve bir türlü çözemezlermiş problemi. Engele takılıp kalırlarmış yani.
Zeki insanların karşılaştığı problemlerden bu sadece biri. Daha neler var neler. Hayatta başarılı olmanın bir yolu da çevreden destek almak değil midir? Zeki insan yapmazmış bunu. Akıl danışmak, başkalarının tecrübesinden istifade etmek yokmuş onun dünyasında. Zeki ya! Geçmişte olduğu gibi son dakikada bir yolunu buluvereceğine güveniyor! Evet, birçok kez yaşamıştır bunu ama ya zorluk anları? Zorlukla karşılaştığında nasıl davranacağını bilemeyip paniklediği de çok oluyor. Onları unuttu tabii.
Kendileri pek kabul etmeseler de zeki insanlarda başkalarını küçümseme hastalığı da vardır. İyi bir üniversiteden mezunsa kafası Kafdağı'nda dolaşır. Cebinde tapu gibi diploma var ne de olsa. Halbuki, sağlam eğitim almayan birçok insan onu daha yolun yarısında geçer de haberi olmaz.
Hep pohpohlanırlar. Anne babalarını memnun etmek için ünlü bir üniversiteye girerler. İyi dereceyle mezun olur ve geçmişte başarılı olanların takip ettiği yolu izlerler. Popüler bir şirkete girmek ya da kamuda iyi bir mevki almak için gayret sarf ederler. "Ben ne yapayım" diye sormazlar hiç. Kendi kabiliyetine uygun iş için kafa yormak onlara göre değildir. Ailesi ve arkadaşları için eğitim almış ve hep "aferin"le ödüllendirilmişlerdir. "Aferin" bağımlısı olmuşlardır bir nevi. Kendisi hiç olmamış ki, kabiliyetlerini araştırsın!
Zeki insanların pratik yanları onların tembelleşmelerine de sebep olur. Kendilerine koydukları başarı hedefine daha az zeki olanlardan çabuk ulaşmaları kendilerine duydukları güveni arttırır. Egoları şişer. Fakat her şey zekâyla hallolmuyor ki. Bazı işler çaba da ister. Becerilerini kullanmayı gerektirir. Bu sorumlulukları almayı düşünemedikleri için daha az yetenekli insanların gerisinde kalmaya mahkûm oluyorlar tabii.
Zeki insanların bir kusurlarını daha söyleyeyim de kapatayım konuyu. Hep haklıdırlar! Doğru bildikleri konuda ısrarcılıkları belki ilk anda sempatik gelebilir karşılarındakine ama bir müddet sonra sevimsizleşirler. Ayrıca kendilerine gerçekten faydalı olmak isteyenlere de kapıları kapatırlar bu saplantılarından dolayı da farkına varmazlar.
Son söz: "Ben zekiyim" diye caka satmakla ele bir şey geçmez. Aklı olan zeki insan, başkaları gibi disiplinli çalışmayı öğrenir ve rakiplerini geride bırakır. Yapmazsa kendisi geride kalır!