İnekler ve köprüler -2-

A -
A +

Ömürlerinin yarısını aynı sınav için harcayanların çoğu "başaramadım" diye, bir kısmı da; "yanlış yerdeyim" diye ağlıyorlardı. Fakat artık olan olmuştu: "Yüz binleri ardında bırakıp köprüden geçmişsen sıkacaksın dişini ve hak kazandığın tarlada otlamaya çalışacaksın" dediler! E iyi de, şu zavallılara, bu yaşa gelene kadar hiç kimse otlamayı, beslenmeyi, iş yapmayı öğretmemişti ki!.. Onlar düne kadar ağızlarına beslenerek, okşanarak, perçemlerine boncuklar takılarak motive edilmişler ve uyumadan, yorulmadan sadece rakip geçmeye şartlandırılmışlardı. Fakat yarış bitmişti! Burası köprünün karşısıydı... Çok acıkmış ve susamışlardı. Yerde yeşil, dallarda kırmızı bir şeyler vardı ama acaba bunlar neydi? Kenardan şırıl şırıl süzülüp akan şey ne işe yarardı? Bilmiyorlardı!.. Yardım ve komutsuz hareket edemiyorlardı! * Sonra birileri geldi, manzaraya burun kıvırıp; "Bir sürü de inek geçmiş gene köprüden, dediler... Önce şunları öküzlerden ayırın! Yüke vursan güçleri yetmeyecek, iş yapsalar sütleri sağılamayacak. Zaten çoğu gebe kalacak, kessen içlerinden yavru çıkacak... Neredeyse tamamı yakında, buraya geldiklerine pişman olacak, yarışa katıldıklarına lanet edecek... Sağlıkları bozulacak ve ne kendilerine ne de başkasına yâr olmadan mezbahaya yollanacaklar! Öküzlerinse kendilerine verilen iş ve kabiliyetleri denk gelirse eh, biraz şansları var... * İKİNCİ YAZI: Köprülü hikâye kenarda kalsın; ben birkaç satır daha yazayım: "Nefret" ne ise ondan ediyorum: Milyonlarca insanı bir dar ve acayip köprüden geçirmeye zorlayan sınav sisteminden! Yüzlerce çeşit meslekte çalışacağı umulan milyonlarca öğrencinin 10-15 sene aynı ders ve aynı sınavlara tabi tutularak zamanlarının tüketilmesi, kabiliyetlerinin törpülenmesi; insanlara günah, memlekete yazık değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.