Adres satmak

A -
A +

Herkes bir şeyler satıyor, sabırla yetiştirerek: Buğday, mısır, pirinç; un, tuz, ekmek... Herkes bir şeyler satıyor: Koyun, inek, tavuk; et, yumurta; süt... Ve herkes bir şeyler satıyor, toplayarak dallardan veya çamurda büyüterek: Elma, kiraz, dut, ceviz, hurma, fındık; domates, lahana, dereotu... Herkes bir şeyler satıyor yontup çakarak: Kapı, sandalye, sedir... Herkes bir şeyler satıyor kesip dikerek, örerek: Etek, pantolon, kazak... Peki sen? Sen bir şey "daha" yapmalısın, çoğunun yapmadığı; bir şey "daha" satmalısın çoğunun satmadığı... * Bir elinden sattığı mal çıkarken, diğer eline kârının girmesini ister insanlar. Kârını hemen önlerinde görmek isterler. Hâlbuki gözün gördüğü kâr kar gibidir, eriyiverir! Sen, toprağı çamur edecek kar gibi olan kârların peşinde misin? * Herkes bir şeyler satıyor; birleştirerek, yapıştırarak, vidalayarak... Pilli, şarjlı, elektrikli; tekerlekli, kanatlı, yelkenli... Herkes bir şeyler satıyor; yazarak, çizerek, basarak da, sen?.. Senin işin; adres satmak! * Herhangi bir işi yapman, adres tarif etmene mani değil veya adres satıyor olman bir başka işi yapmanı engellemiyor! Sen, ücretini hiçbir zaman avucunda göremeyeceğin adreslerin satıcısısın! Ha altın heykelleri bakır mangırlara vermişsin, ha toprak çömlekleri gümüş sikkelere satmışsın; toprağın üstünde kalacak olduktan sonra! Toprağın altı; toprağın üstünde verilemeyen karşılıkların kapısı! * Sen, adres satıcısısın; yaptığın diğer her iş teferruat! Sen adres satacaksın; bedelini alıcılardan beklemeyerek... Ve sen adres satacaksın; umarak kendinin de varacağın adresi! Eserleri; "hazineyi bulanlar" olan kişilerin ücretini, başka kim verebilir?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.