Büyük "SIRRIMIZ"

A -
A +

BÜYÜK BİR SIRRIMIZ VARDI ASLINDA, TAA İŞİN BAŞINDAN BERİ; BELKİ KİMSELERİN BİLMEDİĞİ, BELKİ DE HER GÜN HAYKIRARAK ANLATSAK BİLE, KİMSELERİN DUYMAK İSTEMEDİĞİ, KİM BİLİR!.. AMA YİNE DE BU SIRRI; ARADAN TAM YEDİ YIL... KOSKOCA 7 SENE GEÇTİKTEN SONRA AÇIKLIYOR OLMANIN EZİKLİĞİ VAR İÇİMDE... Bu hafta YEDİNCİ yaşımızı bitiriyoruz... Artık "büyüyor" muyuz, ne!.. Peki "büyümemizi" isteyen var mı? Büyümemizi, yani olgunluğu; "asık suratlılık" sananlar gibi görünmemizi?.. Demek yok; zaten biliyordum böyle diyeceğinizi! § 94 Temmuz'unun son günlerinde başlamıştı köşemiz. Meşhur 94 krizinin ardından, kendi halindeki işyerim Merajans'da tepinip dururken; "içinde fıkra ve fıkramsı yazılar bulunacak bir köşeye" ihtiyaç olduğu haberi geldi gazetemizden. Genel yayın müdürü İsmail Kapan'dı o zamanlar. Yani, o günkü düşünceleriyle; "Böyle köşe olmaz, hemen kaldıralım"cıları; "Yahu durun!.. Biraz bekleyelim de neler olacağını hep birlikte görelim" tavrıyla susturup, Stop'a mühim bir engel atlatan İsmail abi... Malumunuz; "Stop" isminiyse Enver abimiz koymuştu... § Stop köşesi yayın hayatına başladığında, kalbim "tıkırdayarak" günleri sayıyordum; "Üçüncü gün-Onuncu gün-Yirmibirinci gün..." Çünkü "ÇOOOK BÜYÜK bir hayalim" vardı ki, o da şuydu: "ÜÇ RAKAMLI GÜNLERE ULAŞMAK!" Yani bir gazetede her gün yazı yazarak, 99. (doksandokuzuncu) günü aşmak!.. ..... Beklediğim "imdat" sizden gelecekti... Ve, kısa süre sonra "MEKTUPLARINIZ" gelmeye başladı; ki onlar bize yol açtı, onlar bize yön çizdi, onlar yürüme gücü verip inancımızı kuvvetlendirdi... Bazısı artık bizi "günlük olarak" takip edemese bile, gerçekten her birine minnet ve bağlılık duyduğum yedi-sekiz yaşından yetmiş-seksen yaşına kadar, her yaştaki genç hanım ve delikanlıdan gelen yüzlerce, binlerce mektup aldım... Ajans açıkken on bine kadar sayabilmiştim, ama sonra ipin ucu kaçtı... İşte; sizin için, sizinle birlikte, ve sizden aldığımız güçle 7. (yedinci) seneyi de bitirdik... Ama, inanın içimde hâlâ; YÜZÜNCÜ GÜNÜ GÖRME "tık tık"lar var!.. § Yıllardır pek çok kişi merak etti, pek çok kişi de sordu çeşitli programlarda; SIR NEYDİ?.. ..... Çocukluğundan beri yaklaşmaya çalıştığı hayali "İŞTE BU" olsa bile; neticede bunca insan arasından "herhangi" bir genç adamı... Bundan tam yedi sene evvel... Öyle herkeslerden farklı herhangi bir özelliği dahi yokken... Yani, kelimenin tam anlamıyla; durup dururken... Bu ülkenin en büyük gazetesinin... Hem de her gün yazabilen bir köşe yazarı yapan "GİZLİ SIR" neydi?.. ..... İşte şimdi, gerçekten "SIKI" durun! Çünkü bugün; SIRRIMIZIN NE OLDUĞUNU AÇIKLIYORUM... ..... Bu "SIR" elbette bir "bilinmeyen" değildi... Belki gözümüzün önündeydi de, onun; "işin sırrı" olabileceğinin "bizler" farkında değildik!.. Aslında "değildik" dersek yanlış olur... Demek ki farkındaydık veya fark ettirildik ki, bu noktaya kadar gelebildik... § Evet!.. BUGÜN, İLK DEFA AÇIKLIYORUM BÜYÜK SIRRIMIZI: Biz... Bunca senedir... Özellikle de STOP KÖŞESİ'nde yayınladığımız yazılarda... Hem çok özel... Ve de o güne (7 sene öncesine) kadar pek kimselerin kullanmayı akıl etmediği; "FARKLI BİR ALFABE" KULLANIYORDUK!.. ..... Farklı bir alfabe kullanıyorduk... Alfabemiz farklıydı; işte bu yüzden seviliyor ve okunuyorduk... Alfabemizi... Yani içinde "BÜYÜK SIRRI BULUNDURAN" bu özel alfabeyi, işte bugünün hatırına, yani yedinci senemizi bitirip sekizinci senemize adım atmaya hazırlanırken "sizlere de" açıklıyoruz; Kullanmanız dileğiyle... İnanıyorum, ve biliyorum ki; KALPLERİNİZDE bu güne kadar kalmamızı sağlayan ALFABEMİZİN SIRRINI ÇÖZMEK sizin için çok kolay olacak, ve hatta bir an önce kullanmaya da başlayacaksınız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.