Çocuğunuz "okumayı" öğrensin

On dört milyon öğrenci bir haftadır okula gidiyor. On dört milyon anne ile yine o kadar baba bir haftadır tatlı tatlı telaşlanıyor. 550 bin öğretmense harıl harıl ders anlatıyor... ..... Çocuklar okumayı öğreniyor... * Çocuklar okullara gidiyor da; Okumayı öğreniyor, değil mi?.. * Okul kelimesi; kendi içindeki "kul"dan mı geliyor, yoksa "oku"dan mı?.. Yani "esir" olduğu için mi gidiyor onca kul okula, yoksa okuldaki "oku"nun sırrını damıtmak için mi?.. * Şunları hakikaten merak ediyorum ben: Okula devam etmek mecbur olmasaydı acaba kaç öğrenci girerdi derslere?.. Herkese peşin peşin verilseydi diplomalar, acaba kaç kişi "öğrenmek için" yine devam ederdi okuluna? * Hiç merak ettiniz mi gerçekten; çocuğunuzun okumayı öğrenip öğrenmediğini? Peki bunca yıl neden teper durur bunca veli, bunca servis, bunca müdür, öğretmen, hademe, kantinci ve öğrenci okul yollarını?.. Herkes, sırtına konmuş "yükü" bir sonraki "hamala" yüklemek gayreti içinde mi?.. * Çocuklar için büyük gayretler içinde herkes. Büyük paralar harcanıyor ve büyük emekler sarf ediliyor... Çocuklarımıza yazmayı öğretiyoruz... Çocuklarımıza bilgisayar kullanmayı öğretiyoruz... Çocuklarımıza toplamayı-çıkarmayı öğretiyoruz... Çocuklarımıza parayla saklambaç oynamayı öğretiyoruz... Peki, acaba çocuklarımıza; Okumayı öğretebiliyor muyuz?.. * Kitap satın almamakla ilgili söylenegelen eski mazeretler de kalmadı... Okul kitapları bedava, enflasyon canavarı sırtüstü yatıyor!.. Bunun yanında her yana yetiyor paralar da harcama listesinde kitabın yeri çok aşağılarda... Zenginler başındaki meşgaleden nefes alamıyor, fakirler ise zenginlerin haline talip!.. Laf bitmez... Ya mazereti vardır insanların veya elde ettiği sonuçlar. Bir dostum var, dedi ki: "Tam beş sene boyunca, sabah 45 dakika ve akşam 45 dakika olmak üzere günde tam bir buçuk saat, banliyö treninin camından dışarı bakıp aynı yolu seyrettim, malak gibi!.." * Kaç kişi farkında bilmiyorum ama; çocukları süsleyip püsleyerek okula göndermekle, geleceğin büyük insanlarına "OKUMAYI" öğretmek arasında bir kamyon fark var!.. Şu soru da ilk duyduğum zamandan beri zihnimi kurcalar durur: Okumayanla okuma bilmeyen arasında ne kadar fark var?..