Her milletin kendine has töreleri, simgeleri; masalları, efsaneleri vardır... Millet olmak; "aynı günün ışığında hep birlikte aydınlanmayı ve aynı gecenin karanlığında birbirine destek olmayı" bilebilmektir, değil mi?.. * "Ergenekon nedir" isminde bir yazı yazıp; "Ergenekon'un, Türk milletinin Orta Asya'daki efsanevî yurdu olduğunu... Asena isimli kurdun sütüyle hayatta kalan son Türk oğlundan çoğalan Türklerin, demir dağları eriterek dünyaya yayılmalarının" hikâyesini anlatmıştık. Bizim sitede de (muammererkul.com) yayınladığımız bu yazıya eklenen en ilginç yorum; "Yedinci sınıfa gidiyorum. Ve Asena'nın anlamını bilmiyordum. Asena deyince aklıma gelen tek şey: Çarkıfelek yarışmasındaki dansözdü. Benim okul arkadaşlarım da bundan habersizdirler. Bir de Ergenekon örgütünün: İsmini Türklerin ilk ana yurdundan bahseden efsaneden aldığını öğrendim..." Diye devam ediyordu... * Bundan şunu anlamamız lazım: Her milletin mıknatıslarından biri de elbette kendi efsaneleridir. Hâlbuki biz, en ipe sapa gelmez ciltler dolusu mitolojik batı destanlarını gençlerimizin önüne yığarken, Ergenekon Destanımızı bile; sanki "öcü" veya "cıs" der gibi kapı dışına itmişiz! İlk yapmamız gereken; maalesef ismini yüce milletimizin temel efsanesinden aşırmış olan malum örgütü; hemen, derhal, bir an evvel BAŞKA BİR İSİMLE anmaya başlamak!.. Ve çok geç olmadan, kendi çocuklarımıza; Ergenekon'un ne olduğunu ve kendi tarihimizi öğretmeye başlamaktır! Ergenekon; Türk oğlunun millî destanıdır. Silivri'de devam etmekte olan davanın adı ise, olsa olsa ENGEREKON DAVASI olarak anılmalıdır! ..... Not: "Ergenekon nedir Muammer Erkul" yazdığınızda internetten çıkacak o yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.