Eski güller!..

A -
A +

"Hayret!.. İnanamıyorum bazen. On yıl, yirmi yıl önceki sevgiler bile bambaşkaydı. Şimdiki sevgilere güvenemiyorum ben..." diyordu. Haklı mıydı, bilmiyorum. Sizce haklı mı?.. * Bildiğim şu: Bu sözü duyduğumdan bu yana yirmi yıldan fazla zaman geçti!.. Geçenlerde hemen hemen aynı bir konuşmaya şahit oldum da... O da aynı düşüncedeydi; onbeş-yirmi yıl önceki sevgiler başkaymış!.. * Ferhat'lar, Şirin'ler... Leylâ'lar, Mecnun'lar... Arzu'lar, Kamber'ler nasıl seviyorlarmış... İnsanlar birbirlerine nasıl davranıyorlarmış... Acaba onların yüreği mi farklıydı bizlerden?.. Acaba onlarda daha çok hoşgörü mü vardı, sevgilerini muhafaza eden?.. Sorular biter mi?.. * Gerçekten; nasıl oluyor da insanlar o kadar güzel olabiliyor eskilerde? Neden, bunca üzüntüden sonra Leylâ'da bir sivilce bile çıkmıyor? Kamber'in suratı yeni uyandığında nasıl?.. Arzu'ya yakınları acaba ne diyor?.. Şirin'i merak ediyorum, gerçekten şirin mi?.. Sonra, insanların sadece bugün yaşayanlarında olsa kötülük, fesatlık... Bu hikâyelerdeki acılar, ayrılıklar olur muydu? Bu hikâyeler olur muydu daha doğrusu, her şey sütliman olsa?.. * Yâre giden gül öyle güzel ki, emsali görülmedi hâlâ... Yârin bahçesindeki gül öyle kırmızı ki, hepsinden başka... Halbuki şimdiki güllerin hepsi, hepsi, hepsi de gül kırmızısı!.. Üstelik hepsi de dikenli!.. * Dünlerde güllerin dikeni yok muydu gerçekten? Ama bakıyorum eski fotoğraflara, varmış... İnanmıyorum; Eski güllerde de dikenler vardı, bugünküler kadar... Ama dikenine bakılmayan güller bugüne kalmış!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.