Fitiller ve çocuklar...

A -
A +

Soyadı "Sakat" olan bir arkadaşım vardı. Aynı atölyede birlikte çizimler yapardık. "Böyle soy isim mi olur" demiştim kendi kendime. Ama Aysel adıyla gurur duyuyordu. Hatta, nişanlıydı ve henüz soyadı değişmeden kalıcı bir eserde imza bırakmak istiyordu. Çünkü... Çünkü "Sakat" ismi ona dedesinden kalmıştı ve dedesi de bu memleketi savunurken sakat kalmıştı!.. * Savaşa gönderdiği kocası, kardeşi, babası yarım bile olsa dönebildiği için sevinç gözyaşları dökenler, bu milletin gerçekten şanslı evlatlarıydı... Çünkü bütün ilim adamlarının, bütün din adamlarının, bütün okumuş, kabiliyetli ve liderlik vasfı olan kişilerin yok edilmesini (de) hedefleyen bir kıyım idi yaşanan... Savaş değildi; bir daha doğrulamayalım diye tasarlanmış ve yüzyıllarca planı yapılmış bir toplu kıyımdı! * Osmanlı cesametinde bir bütünü yıkmak için çok fitiller gerekiyordu; birer birer bulundu, yerleştirildi, zaman ayarı yapıldı ve tutuşturuldu... Öyle büyüktük ki!.. Üç koca kıtanın gümbür gümbür kendi üstüne devrilmesi bile tam on sene sürdü!.. Aynen Saddam gibi, Kaddafi de bir fitil,,, di!.. Bütün fitiller bulundukları yere "patlamayı sağlaması için" konmuştur ve tek kullanımlıktır!.. Bunu cümle âlem bilir ama diktatörler bilmez. Çünkü çevrelerinde, dışarıdan beslenen "dev aynası" tutucuları vardır. * Konu Saddam değil, Mübarek değil, Kaddafi değil... Konu bu gün tepelerinde bombalar uçuşan çocuklar!.. Kaçamayan, yürüyemeyen ihtiyarla... "Zengin bir petrol yatağının üzerinde doğmuş olma suçu" yüzünden öldürülen insanlar!.. Konu aslında, bugünün yarını: Gelecek zamanlarda bir Aysel, bir Ayşe, bir Zeynep daha dedesinden gelen "sakat" ismiyle gurur duyacak ve bir yazar, bu yüce duyguyu anlatmaya çalışarak köşesini onurlandıracak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.