Gün batıyor -1-

A -
A +

Gün batacak, ve ben umursamayacağım! Ne mümkün? * Gün batıyor, umurunda bile olmuyor bazılarının... Hayret! Sıvaları dökülmüş bahçe duvarları üstünde yürüyen kediler gibi yürüyorlar sadece; ..dümdüz kuyruklarını peşlerinden sürükleyerek! ..... Gün batıyor, dönüp bakmıyorlar bile... Ve hatta bilmiyorlar nasıl serildiğini gündüzün, yere! * Gün batacak... Ve ben yine, umursayacağım... Gün batımı umurunda olanları bulacağım... * Kimse bilmez; Kanatları ıslanmış bir kelebek gibi titrerken gün Moda koyunda, ortalık sen kokar! ..... Kimse görmez; Boynundan çekilmiş bir ipek mendil olur sanki her ağacın her yaprağı... ..... Kimse duymaz; Mekân bir başka mekâna; zaman bir başka zamana; cân canâna tebdîl ederken, şu arka bahçeden duyulmaya başlar yine aynı tamburun sesi... Ara sıra öksüren ve çizilmiş plaklar gibi titreyen o ses, eski bir delikanlıdan gelir; ..sanırım ellili yıllardan kalma!.. * Ağaçların arasından Fenerbahçe burnu görünür... Ağaçların arasından yıldızımız görünür... Ağaçların arasından; ..biz görünmeyiz! ..... Sahildeki düzlüğe önce topraklar yuvarlanır. Ardından biz ineriz, yuvarlanırcasına; nasıl duracağımızı bilmeden! Yürüyenler yolumuzdan çekilirken denize kadar koşarız... * Deniz ki, yıldızla dolacaktır birazdan... Deniz ki, yakamozları gıdıklayacaktır, parıldasınlar diye! ..... Rıhtım da, deniz de, hava da; belki sen, belki ben kokacaktır... Gün batarken; ..ortalık biz kokacaktır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.