Hangi aydın?

A -
A +

Bol ödüllü... Türkiye'nin gündemi şişirilmiş gerginliklerle meşgul edilirken, "aydın" taifesi içinde boy gösteren... Ve güya ülkesini ve insanını anlatan bir yazar... Askerliğimi yaparken, daha iyi bir alternatif bulamadığım için, pek de merak etmediğim bir kitabını okumak zorunda kalmıştım. En azından hakkındaki fikrim gelişir ve pekişir diye de teselli etmiştim kendimi... Bir roman... Kitabın bir yerinde, namaz kılan şahıs selam veriyor ve yazarımız bunu "Sağına soluna tükürerek namazını bitirdi" diye anlatıyor... Acaba dedim kendi kendime, başka bir şey mi söylemeye çalışıyor... Birkaç defa geriye dönerek ve o bölümü defalarca inceleyerek çözmeye çalıştım; nafile... Namazı bilmeyen bir yazar vardı karşımda... Bilmesi şart mı? Yazacaksa şart tabii. Üstelik anlattığı milletin bir mensubu ise... İnanır, inanmaz o ayrı mesele... Saygı duyarız... Ama cehalete saygı duyulmaz... *** Durduk yerde, geçtiğimiz bayramın adının "şeker" olduğunu iddia edenler bir tartışma başlattı ya... Bu tartışma o kitabı ve yazarı hatırlattı bana... Bunu tartışmak için biraz geç kaldım elbette ama... Konuya bir parça girip, başka bir noktaya gelmek istiyorum. Bütün takvimlerimizde "Dini ve Milli Bayramlar"ımızın listesi var... Ramazan ayının bitiminde kutladığımız bayram da "dini" bayramlar sınıfına giriyor... Geleneksel Bayramlar diye bir kategori de yok! "Eskiden beri bu bayrama şeker bayramı diyoruz... Kentlerde şeker bayramı, kırsalda Ramazan bayramı deniyor... vs..." iddiaları, dini inançlarımızın aslında geleneksel davranışlar olarak algılanmasını arzu edenlerin beyanlarıdır... Onlara göre işi getirip geleneğe dayandırırsan, ikinci adımda köylüye mal edersin ve işi bitirirsin... Aynen başörtüsünde olduğu gibi... Ve bizler dini ve milli bayramlarımızı birlik ve beraberlik coşkusu için fırsat biliyoruz milletçe ve çok seviniyoruz. Böyle "zıpçıktı" meseleleri gündeme getirmek ve hele bayramda tartışmak "gelenek"lerimize ters... *** Prof. titrli biri diyor ki: "Anadolu'da köylerde ninelerimizin, teyzelerimizin örttüğü geleneksel başörtüsü problem değil... Problem olan sıkmabaş..." Buyurun buradan yakın... Biraz bilimsel davranıp, tariflerine uyan on tane başı kapalı nine-teyze çevirip sorsunlar, "Başını neden örtüyorsun?" diye... Alacakları cevabı yazmaya gerek yok... *** Ve biz aydınlarımızdan meselelerimize çözüm bekliyoruz. Bilmedikleri, öğrenmedikleri, anlamaya çalışmadıkları meselelerimize...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.