Hani, yâr bakar gibi

A -
A +

[2003 yazında da aynı duygular içindeymişiz...] Hani, yar nasıl yanarsa içinde... İşte öyle özlenir, üç mevsim boyunca Kuzuluk!.. ..... Dördüncü mevsimin adı; vuslattır... Hasret biter. Yani artık "biz mevsimi" başlar Kuzuluk'un... Devran döner bir kere ve devri gelir devredaşların. * Yeşil halıyla kaplanmış bir odaya girer gibi, sanki çıkartıp Aksartepe hizasında pabuçlarını, girince en çiçekli bahçeye; Çiçekler açar gönlünde... ..... Bir maşrapa "şifa" döker üstüne; yıkarsın ayağının tozunu ve üzerinin terini, yolun... Ve bulursun dostları; göz, göze bakar şimdi burda, bu mevsim, can cana... Ve, bu dualı toprakları kaplayan ağaçlarda ötüşen kuşların şükrünü duyarsın, her gecenin huzûra çekilen sessizliğinde pırıl pırıl yıldızların zikrini duyarsın... Uyurken pencereni açık tutarsın, ki sabahın en erken saatinde avuçlarına ılıkpembe kelebekler konsun diye... Fikrin belirip böylece, işte böyle dökülür dilinden... Hani yar, yakar ya içini; Bir avuç mavi su gibi bakışlarıyla... Sıcacık. * Düşeriz her birimiz huzur mevsimimizde; mavi gökten mavi bir göle düşen damlalar gibi. Düşeriz, sanki yârin bağrına. Sokuluruz huzur içinde, sanki annelerimizin göğsüne sokulur gibi... Hepimiz ayrı gemiler gibi ayrı denizlerde dolaşırız; Ama hepimizin koyudur Kuzuluk... Hepimizin ayrı doğum yerleri yazar kimliklerinde; Ama hepimizin köyüdür Kuzuluk. * Hani yar, yakar ya içini; bir avuç mavi suya benzeyen bakışlarıyla, sıcacık... İşte burası, yani "koyumuz" bildiğimiz köyümüz yârin bakışları gibi çeker, çağırır bizi... Ve biliriz; bakar yolumuza... ..... Hoş geliriz; Daha da hoş dönmek için...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.