Hepimiz Mehmet'iz...

Bin yıldır birlikte yaşayanlar olarak, hepimizin midesi bulanıyor. Her kimin içindeyse bu safra, artık onu taşıyanın da rahat olması mümkün değildir. PKK isimli kusmuğun öğürülme vakti gelmiştir!.. Hakkı, karanlık bir çalı ardındaki çukura def edilmek olan pisliği içinde tutmaya çalışmak da, ancak sahibine ağrı ve hastalık verir. Şaklabanlıklarla ekran işgali zaman geçmiştir. "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz" diye meydan dolduranlardan, bugün "Hepimiz Türk'üz hepimiz Mehmetçiğiz" diyebilmelerini bekliyoruz. Hâlâ Hiroşima, Nazi kampları, miadı dolmuş Eylül devrimi, Che, Castro ve hâlâ (40 sene evvel devletle savaşırken öldürülen) Marksist Leninist devrimcilerin edebiyatını yapanlardan; bu ülke uğruna can veren evlatlarımız için de ayağa kalkıp devletimizle beraber görünmelerini bekliyoruz... Bugün, bir olmak günüdür. İsimleri istismar edilen Kürt kardeşlerimizin "artık yeter" deme günüdür. Yurt dışında yaşayanların o ülke bayrağını taktığı gibi; bugün, ülkemizin bayrağını başları üstüne germe günüdür. Çünkü, önce Kürtleri ve sonra bütün bu büyük milleti eritmek için yağan asit yağmurundan, ancak Türkiye devletinin şemsiyesi altında korunabiliriz. Türk, Ermeni, Rum, Boşnak, Laz, Gürcü, Arnavut, Çerkez, Arap ve diğerlerinden fazla veya eksiği nedir ki Kürtlerin? Bugün sessiz kalmak değil, asıl Kürt kardeşlerimizin, birer birer ama topyekûn ayağa kalkma günüdür: "Biz Kürt'üz ve bu bayrak, bu ezan, bu din, bu ümmet, bu millet, bu toprak, bu asker, bu ordu, bu devlet bizimdir!" deme günüdür. Herkesin, eğer üzerine atılmışsa, bir an evvel o pisliği silkeleyip atma günüdür... Bugün ağlaşma günü değildir... Bugün birlik olma günüdür... Bugün köken, din ve millet ayırımı yapmadan; ana karnında bebek, okula giden çocuk, ders veren öğretmen, işindeki imam, memur, asker, polis avlamak için silah çeken şerefsizlerin, değil Kürt veya bir başka millet; "insan bile olmadıklarını" haykırma günüdür... Bugün artık susmamak günüdür! Çünkü "zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır!"