Çoğumuzun yolu üzerinde, fakat kim bilir kaçımız ondan habersiziz. Hâlbuki İhlas Kolej o kadar büyük ve o kadar özel ki... Kim bilir kaç ülke böyle bir okul görmüş değil ve kim bilir kaç şehrimizdeki üniversiteler bu ayarda değil... Kültür, sanat, spor, bilim ve her konudaki başarıları parmakla gösterilen İhlas Koleji'nin Bahçelievler kampüsünün konferans salonu dahi (özel bir binanın üst katında ve şahanedir) şu koca ülkemizin pek çok şehrinin ancak hayâlidir... Paran olsa bile; önce "neyi" yapacağını bilmek, sonra "nasıl" yapacağını bilmek, sonra da "niçin" yaptığını unutmamak lazım... Bazıları betona, bazıları da insana yatırım yapar. Fakat insansız binalar, ruhsuz bedenlere benzer! Sen insanı inşa et, o binaları inşa eder, o işi inşa eder ve o, geleceği inşa eder!.. * Geçen gün davet etmiştim, gelenler de oldu. 20 Ocak 2011 Perşembe günü, kolejin konferans salonu doluydu. Ne kadar güzel ki, büyük çoğunluk öğrenciydi ve salon tepeden tırnağa enerjiydi. Önce (öğrencilerden) Vecide Altınışık'ın portre sergisinin açılış kurdelesini kestik. Sonra (sağ koluma girmiş) Gürbüz ağabeyim ve onun sağındaki Yurdagün ağabeyimle, salonun merdivenlerinden sahne önüne kadar indik. Sahnede üç koltuk vardı. Sağımda ressam ve yazar Gürbüz Azak, solumda karikatürist Yurdagün Göker oturmuştu ve "moderatör" bendim... Bir saat sürdü sanat üzerine sohbet. On fotoğraf makinesi, bir kamera ve yaklaşık 500 genç dimağ kayda aldı her şeyi... Dedim ki bir ara: "İlk okuduğum kitaplarda iki isim görüyordum. Birer hayaldiler benim için. Tanıştım ve onlarla birlikte uzun yollar yürüdüm. Şimdi burada, sizlerin karşısında o iki isimle aynı sahnedeyim. Bana bakıp yüreklenin. İşte görün; bütün sahneler sizi bekliyor ve bütün başarılar... Sadece, devam edin!.." ..... (Günün fotoğrafları www.muammererkul.com SeyirDefteri bölümünde.)