İnanç ısıya benziyor

A -
A +

İnanmak da inanmamak da çok büyük birer güçtür... İki üç örnek vereyim; Dağların tepesinde kaskatı kesilmiş buz kütlelerini kim indirebilir ki ovaya?.. Ya da, çığı kim durdurabilir?.. * İnanmamak; olumsuz kalmak, şüphe etmek, teklifi reddetmek, olmayacağını düşünmek, mümkün görmemek, harekete yeltenmemek, kıpırdamayı istememek, uyumsuzluk, tembellik, katılık, sertlik, soğukluk... İnanmak; başarmak demek. * Başarmış, ama inanmamış kaç kişi var? Eğer kazanmışsan; ya inanmıştın, veya karşındaki senden daha az inanıyordu!.. * Medeniyet; olabileceğine inananların kurduğu mimari... İnançsızlık; yalnızlık!.. * Dağlar, kurumuş çalılardan pamukları toplayan ırgat elleri gibi; ayıklıyor karları bulutların içinden... Kar; enerji demek... Kar; su ve yeşil demek... Su ise; hayat!.. İnançsa ısıya benziyor... Isıya; yani buzu yumuşatmaya, karı akar hale getirmeye benziyor... İşte bunun için her medeniyet inananların elleriyle imar oluyor; buz değil, demir bile akıp şekle giriyor inançla ısınınca... * Sen, biliyorsun dağların başında duran karı... Ama, dağların tepesinde bekleyen güç, harekete geçmek için seni bekliyor; ısınacaksın ve ısıtacaksın... Çığın önünde kim durabilir? Bin kılıç dikilse, keskiiin,,, bin parçaya bölsen onu, her parça ayrı ayrı hücum eder istikamete doğru!.. * Ovalar kar bekliyor, tarlalar su... Dağlar hafiflemeyi bekliyor, çığ ise; senin sıcacık nefesini!.. Hadi, ısın artık... İnan... Ve başar!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.