Bugün gibi, dün ve her gün birer "harf"ti üstümde... Bir avuç gün bir hafta; Ve her o kadar harf ise, birer "kelime" idi... Beyazdı zemin... Tenim, bembeyazdı... Gün gün diziliyordu harfler yan yana... Haftalar kelimelerde beliriyor; Ve cümleler aylardan süzülüyordu... ..... Bir adım geriye çekildiğinde; yılları görüyordun her paragrafta!.. Beyazdı çoğunun rengi, ama taş veya mermer, yahut beton zeminler yükselmişti zamanın içinde... En ilginç olan ise; Yarım kalmıştı her biri, tam da cümlenin orta yerinde. Ve... Kaldığı yere, öylece çakılmıştı!.. Beyazdı zemin... Ve tenim, bembeyazdı!.. Her gün bir harf belirip üstümde; dün'ün yanına diziliyordu... Bugün, ve dün, ve düne benzeyen günler; kelimeler, ve cümleler oluyordu! İşte böyle... Aynen, bir beliğ mektup gibi... Bu kadar açık ve net yazılmış ne var şu dünyanın üstünde; ve çakılmış olan, zamanın koptuğu noktaya?.. ..... Beyazdı zeminim, ve çakılmıştım toprağın karasına! Ben... Mezar taşımım! ..... Ve her insan... Bir mezar taşından başka ne ki; Yani her insan; kendi mezar taşından başka?.. ........... BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN. Ve, üzerinize yazılmış her bir harf; yine sizin için, birer bayram müjdesi olsun!..