Az önce öylesine, raftaki kitapları karıştırıyorken; ummadığım bir kitapta "keramet" diye bir kelimeye rastladım. Merak edip okumaya başladım ki, zaten kısacık bir hikâyeydi... * Vakti zamanında, bir ülkede iki kardeş yaşarmış. Biri çobanmış bunların, diğeriyse kunduracı. Çoban olan karar vererek bir gün, şöyle demiş kendine: "-Ermeden, nefsimin müştehâsına (iştahlarına) dizgin vurmadan, dağdan aşağı inmeyeceğim!.." Yapmış da dediğini... Seneler senesi nefsiyle ve karşılaştığı bütün zorluklarla mücadele etmiş. Fakat sonunda öyle bir noktaya gelmiş ki; koyunlarından sağdığı sütler ile doldurduğu mendilini, uçlarından düğümleyip şehre yürümüş. Dosdoğru, kunduracı kardeşinin dükkânına varmış. Selam vermiş önce. Ve sonra sessizce, elindeki süt dolu mendili çivilerden birine takmış... * O sırada, dükkan kapısından bir hanım girmiş içeri. Gençmiş, güzelmiş de... Kendisine ayakkabı yaptırmak istiyormuş... Kunduracı, kendi elindeki işi bırakmadan, sessizce oturmakta olan kardeşine dönerek; "-Aman birader, görüyorsun ki işim çok... Şu hanımın ölçüsünü sen alıver" demiş... * Şaşırmış çoban. İtiraz da edememiş. Ağabeyinin dediğini yapmak için eğildiğinde yüreğine olanlar olmuş. Tam müşteri hanımın ayak ölçüsünü alırken... ...çiviye taktığı mendilinin içindeki süt... ...şırıl şırıl yere akmaya başlamış!.. * Ağabey pişkin ve soğukkanlıymış. Hemen kendi cebinden bir mendil çıkarıp yere yaymış. "-Burası da ne kadar sıcak oldu" diyerek mangaldaki ateşi mendilin içine doldurup, dört ucundan düğümleyerek başka bir çiviye asmış... ..... Bunu yaparken de, kardeşinin kulağına şunları fısıldar: "-Marifet, dağda, insanlardan ayrı kalarak değil, halkın içinde aynı mertebeye ermektir!.." * Şimdi bu anlattığımın, bizim köşemizle; yani kitapla edebiyatla, kültürle sanatla, kasetle filmle alakası ne, diyorsan, yakında görürsün... Kes bu yazıyı sen, koy cebine; Bu hikâyeye (eğer üç beş gün önce lazım olmadıysa bile) birkaç güne kadar ihtiyacın olur! Malum, zaman âhir zaman; Ya sana bir söz eden olur da okutursun veya senin birine bir söz söylemen gerekir, okursun!.. ....... KİTAP: Türk tasavvuf edebiyatı SUFİ ŞİİRLER ANTOLOJİSİ-Mustafa Özçelik imzasıyla. 350 sayfa. Lamure yayınlamış... Lamure'den iki kitap daha: Tarihin perde arkası, Modern Zamanlarda OSMANLI'YI ARAMAK- İsmail Çolak... Ve; Kültür ve medeniyetin mimarları, Milenyum Müjdesi BİNYILIN BİRİKİMİ- Güngör Özyiğit'in kaleminden... RAHİBE KETY- Mine Dev... YAĞMUR YÜKLÜ SEVDALAR- Nuray Genç... Bu iki roman ile Recai Yahyaoğlu'nun şiirleri ÇARESIZLİĞİ BIRAK isimli kitaplar Nesil Yayınları'nda çıktı... Akis Kitap; REIKI el kitabını yayınlamış, Nazmi Musal imzasıyla... NLP İLE 1 NUMARA OLMAK- Cengiz Erengil... ÖSS-OKS için SÜPER KAZANMA TEKNİKLERİ- Bilal Özbay isimli kitaplar ise Ares Kitap tarafından yayınlandı...