Avuçlarım,, yine, "sen" kokuyor!.. Sen varsın ya içimde!.. Taşıyorsun gözlerimden ve sen dökülüyorsun avuçlarıma; Sensizliğimde!.. § Avuçlarım, parlıyor ıslandıkça... Ve ıslanan avuçlarımda bakışların, ışıldıyor sanki... Sanki, hani uzaakta kalan aydınlıkları çalmış olan o bakışların... Ben, seviniyorum; ateşler içindeki şu halsiz çocuk gibi... Hani, arka sokaktaki sahipsiz köşkün, kırmızı tuğlalı duvarı ardında gülümseyen ağaçtan, kendisi için iki cep erik yolunmuş gibi. Ve hatta bu ceplerden doldurulan iki avuç, önüne uzatılmış gibi... Avuçlarım, ıslanıyor gene... Avuçlarım, ışıldıyor gene... Avuçlarım sen kokuyor gene, çünkü sen; gene yoksun!.. § Yoksun... Avuçlarım, yine "sen" kokuyor! Çünkü sen, "olmadıkça" dökülüyorsun avuçlarıma; içimden taşarak!.. Gözlerim, bir göze gibi seni dolduruyor avuçlarıma!.. § Benim için sen; sensizlik demek!.. Bütüün yolların sana çıktığı haritanın başında, kendimi kaybetmişim... Yahut, yolların ortasında; haritamı!.. Nerdesin?.. İçimden başka, nerdesin?.. § Ben, yine tüm yolların sana çıktığı, ve avuçlarımın sensizlik koktuğu günlerdeyim... Sen, kaç kişinin umudusun, bilmek istemiyorum!.. İçinden çıkılmaz hale geldikçe hayat, çaresizlik başlıyor... Hangi imbik bu çaresizliklerden 'çaresenlikler' damıtacak?.. § Avuçlarım, parlıyor ıslandıkça. Islak avuçlarımda, uzakta kalan aydınlıkları üfleyen bakışların ışıldıyor... Avuçlarım, yine sen kokuyor yani!.. Yani, yine sen varsın içimde!.. Taşıyorsun gözlerimden!.. Ve sen dökülüyorsun avuçlarıma; Sensizliğimde!.. § Olmayışın, avuçlarımın yine sen kokmasından belli! Çünkü sen, "olmadıkça" dökülüyorsun avuçlarıma; içimden taşarak!.. Gözlerim, yine bir göze gibi seni dolduruyor avuçlarıma!.. Bilmiyorum; hangi imbik bu çaresizliklerden çaresenlikler damıtacak?.. Ne zaman, avuçlarım yerine; dudaklarım "sen" kokacak?.. *** İki Kitap: Hem de, gıccır gıcır!.. İkisinde de şahane birer kapak ve nefis bir baskı... Hem de ikisinin de yazarı arkadaşım; ama sözlerimin arkadaşlıkla hakikaten alakası yok... Her iki kitabın da (bende) bir hatırası-hikayesi var... Biri Mehmet Nuri Yardım imzalı (özellikle orta dereceli okullara tavsiye kararı olan) EDEBİYATÇILARIMIZIN ÇOCUKLUK HATIRALARI... Diğeri ise Ahmet Sırrı Arvas imzalı (okuyabilip dinleyebilen herkese tavsiye ettiğim ve içinden bir hikayeyi de ilk fırsatta yayınlamak istediğim) HERKESİN BİR HİKAYESİ VAR... Biri 200, diğeri 300 küsur sayfa... Birinde 70 hikaye, diğerinde 70 tane hatıra var... İkisinin de bal akıyor sayfalarından... Nasıl mı bulabilirsiniz? Muammer Erkul imzalı SEN İSTANBUL OLSAYDIN isimli kitaba nasıl ulaştıysanız, o şekilde bulup alabilirsiniz... Çünkü bu iki kitap da Nesil'de çıktı ve (0212) 551 32 25 numaralı telefon size yardımcı olmak için hazır bekliyor...