Kulağım yüreğinde...

Küçükçekmece Belediyesi kendi Kültür ve Sanat merkezlerinde; toplumun gelişmesi yolunda sitemli ve ciddi çalışmalar yapıyor. Psikolog Neylan Özdemir'in Cennet KSM'deki söyleşisi bunlardan biriydi ve bu uzman hanım, çocuk ve gençlerle etkili iletişim tavsiyelerinde "Kulağınızı çocuğunuzun yüreğine koyun" diyor ve şöyle devam ediyordu: * Aile olarak çocuklarımızla sıkıntı yaşıyorsak, onlara iğne batırmadan önce çuvaldızı kendimize batıralım... Çocuklarımız büyüklerinden aldığı mesajlarla kişiliklerini geliştirir. Kendileri hakkında bilgiyi ebeveynlerinden öğrenir. Çocuklarınızın sadece kötü huylarını görmeyin. İyi huylarını da yüzüne söyleyin. Sizin söylediklerinizle onların kendileri hakkında fikirleri gelişiyor ve kişilikleri oluşuyor." Ergenlik çağındaki gençlere çok fazla eleştirerek ve suçlayarak yaklaşmayalım. Bu durum onları ileride hep eleştiren kişilikler haline getirebilir. Çocuklarınızı şımartmak, aşırı korumak, onların her şeyini kontrol altında tutmak yerine, onların problemlerini birlikte çözün. Yaşlarına göre ufak tefek hatalar yapmasına izin verin; kaşık tutabiliyorsa, bırakın yemeğini de kendisi yesin, hazıra alışmasın. * Çocuğunuzun hangi davranışı sizi rahatsız ettiyse sadece ona odaklanın. Genelleme yaparak çocuğunuzu suçlamayın. Emrivaki yaparak hatasını düzeltmesini isterseniz sizinle inatlaşır. Hatasını çocuğunuzla aranız çok iyiyken söyleyin. Kulağınızı onun yüreğine koyun ve ne hissettiğini anlamaya çalışın. Çocuklarımızın kullanım talimatı yoktur. Onlar doğduklarında sanki birer boş kâğıt gibi geliyor ve o kâğıdı bizler dolduruyoruz. Her kâğıdın elbette ayrı bir kalitesi vardır, ancak çok kötü kâğıtlara bile çok iyi yazılar yazılabilir.