Ehl-i sünnet itikadı demek; İslâmiyete Sevgili Peygamberimizin bildirdiği gibi inanmak ve bu dini de Eshâb-ı kiramın yaşadığı gibi yaşamaya çalışmak demektir... Osmanlı, Selçuklu ve Eshâb-ı kirama kadar devam eden bu Sünnî (ehl-i sünnet) inanışında ise matem yoktur ve yas tutmak günahtır! * Din büyüklerinin ve (her biri bütün evliyadan daha yüksek olan) Eshâb-ı kiramın çoğu şehit edildiler. Belki senenin her gününe denk gelecek kadar çok örnekleri vardır. Uhud Savaşında Eshâb-ı kiramdan 70 kahraman şehit oldu. Resulullahın amcası Hazret-i Hamza da aralarındaydı, hatta ciğeri alınmıştı... Hazret-i Ömer Resûlullahın ikinci halifesi ve kayınpederi, hem de Hazret-i Ali'nin damadı. Çok cesur ve âdildi. Camide sabah namazına durduğu sırada bir kâfir köle tarafından karnından bıçaklandı, şehit oldu... Hazret-i Osman şehit edildiğinde evinde Kur'an okuyordu... Resûlullahın amcaoğlu, damadı, halifelerin dördüncüsü; çok büyük kahraman, evliyanın büyüğü, vilayet yolunun reisi Hazret-i Ali ise ramazan-ı şerif ayında sabah namazına giderken bir haricî tarafından kılıçla alnına vurularak şehit edildi... Hazret-i Hasan, babası Hazret-i Ali'den sonraki halife; kıskançlık yüzünden hanımı tarafından zehirlenerek şehit edildi... Kardeşi Hazret-i Hüseyin ise İbn-i Mercane denilen biri tarafından Kerbela'da şehit edildi ve onunla birlikte 70 kişi daha şehit oldu... * Dinimizde hiç kimse için yas tutmaya izin verilmemiştir. Bazıları ise sadece Hazret-i Hüseyin için matem tutuyor! Hâlbuki bir tek kişi için yas tutulacak olsaydı, o kimse hazret-i Peygamberimiz olurdu. Üstelik (ikram edilen keçi etinin zehri vefatlarına yakın tesir etmiş) o da şehit olmuştu... (Konu daha geniş olarak sitemizde.)