Mevsim geçişi

Mevsim geçişlerinde sıkıntı çeken çok oluyor. Şimdi birkaç ağrı sızı anlatsam, yüzlerce kişi benimle hemdert olduğunu söyleyecek. Kimi doktora göre hastalıktan sayılmayan bu durum canıma okur çoğu zaman. Adına "fibromiyalji" diyorlar. Yani sebebi belli olmayan veya çok nedene bağlı kas ağrısı... Fakat bu hal, hamlık ağrısı gibi değil. Çeşitli ve değişen kas gruplarının, sinirleri de ezerek insanı bezdirme şekli! Her işi bırakıp kendinle uğraşmaya başlıyorsun. Yapmakta olduğun şeyler sonraya kalıyor veya yapman gereken büyük işleri yapamıyorsun. Zaman akıyor, ömrün boşa geçiyor! Tavsiye çok: Kontrolsüz yorulmayacaksın, düzensiz yaşamayacaksın, sebepsiz sinirlenmeyeceksin. E iyi de, şimdiki gibi böyle mevsim geçişlerinde ne halt edeceksin? * Bazı zayıflamış bünyeler dayanamıyor, çoğu beden mevsim geçişlerinde toprağa giriyor! Sağlam kişilerin de sanki bir salgın varmış gibi dengesi bozuluyor... Mevsim geçişleri; sanki bir kara buluttur fakat bir bakarsın yükseliverir, hava aydınlanıverir ve yüzler güler. Sıkıntılı bedenler, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi doğrulur ve rahat, uzun adımlar atmaya başlarlar... * Bu yazı neyi mi anlatıyor? Coğrafyamız üstündeki mevsim geçişini: Sebebi belli olmayan veya çok sebebe bağlı bir "kas ve sinir sıkışması" durumu işte canımıza okumakta!.. İnsanlar ve devletlerin, sağlığı ve ömrü başkadır. Altı, yedi yüzyıllık bir zaman dilimi, insan bedeninde ancak altmış yetmiş yıla denk gelir. İnsanın her güz yaşadığını devleti on yılda bir ve on senede bir gelen ağır "mevsim geçişlerini" ise coğrafyalar asırda bir yaşar!.. Yüz yıl önceyi tekrar okuyun. Üç kıta ve yedi denizden, tabut kadarcık bir yarımadaya sıkıştırılmışız. Öldük sanmışlar. Fakat kökü derinlerde olan bir ağaç, kesilse bile işte tekrar yeşeriyor! Asırda bir gelen mevsim geçişindeyiz. Başımızdaki durum budur... Yıkıldığında ölmeyen, güçlenmiş olarak doğrulur. Görünen karmaşa bir göz aldanmasıdır. Emin olun ki biz, bir minare gibi tekrar tekrar ayağa dikilmekteyiz!