Ne için... (1)

Kim daha mühim öbüründen veya kimin işi lüzumsuz diğerlerinden? * Herkes farklı yerlerde, ayrı görevlerde... Zor değil aslında bunu anlamak, fakat aynı zamanda çok da zor!.. Peki, nasıl oluyor bunun "hem zor hem de kolay" olması? ..... Çünkü her meydandaki, her masadaki, her koldaki saatlerin ayarlanması gerekiyor; ve çünkü her şehirdeki bina duvarlarının onarılması gerekiyor; ve çünkü bütün pencere, bütün araba, bütün gözlük camlarının silinmesi gerekiyor; ve çünkü bütün çiçeklerin, bütün fidanların sulanması gerekiyor; ve çünkü bütün yolların dökülen çöplerden, yuvarlanan kayalardan temizlenmesi gerekiyor; ve çünkü bütün sofralara ekmek, bütün sürahilere su konulması gerekiyor; ve çünkü bütün acıkanların önüne birer kitap konması gerekiyor... * Ve çünkü dağların tepesinde de yapılacak işler var, madenlerin dibinde de... Üstelik hiçbiri "görünüşte" diğerlerine benzemiyor! Fakat her işin biri tarafından yapılması; ..her işin yapılması için de, insan eli gerekiyor! * İşin önemli görünüp görünmediğinden mühimi; ..işin mevcut olması... Şu an ne yaptığından önemli olan da; ..bu işin ne için yapıldığı! ------ > Ne için... (2) Bir kısım insanlara bakarak; "ben neden onların yerinde değilim" diyerek, kendime... Bir kısım insanları ise görerek; "neden benim bulunduğum seviyede değiller, niye benim yaptıklarımı yapamazlar" diyerek, onlara kızmıştım hep... ..... Fark ettim ki bugün; İnsan, başı ve sonu görülemeyen bir merdivenin yolcusu... Anladım ki insan, üstünden geçtiği veya gözünü diktiği basamaklara öfkelenmek lüksüne sahip değil... Çünkü insan, yürümek ve yükselmekle mükellef... * Çünkü sonsuz basamakların "üzerinden geçtiğin" kısmı da sonsuz... Kavuşmayı hayal ettiğin kısmı da sonsuz! * Uyan! Kızacak vaktin yok; Vakit, yürümek için var... * Çünkü hiç kimse "oturduğun saatler için" alkışlamayacak seni. "Nereye doğru kaç adım yürüdüğünü" soracaklar bir gün! Uyaan; ey ben; Vakit, yürümek için!..