Ben spor yazarı değilim. Ne ehemmiyeti var ki Sivasspor'u şampiyon ilan etmemin? Aslında çok önemi var: Sivas'ın şampiyon olma ihtimali, artık spor sayfalarının dışına taşmıştır. Bu konunun, malum; bir top tarafı var, bir de insan tarafı... Topun kaleden her geçişi rakam olarak sayılır, skora yansır; ama insanın duygu tarafı (skora da yansıdığı halde) görülemez, bilinemez, sadece hissedilir... Bunun için, işin bu boyutuyla uğraşmak; sigara dumanıyla havaya resim çizmek gibi zordur ve emek ister! * Şampiyon Sivas'tır ki; Sivaspor'a şampiyonluk çok yakışır. Çünkü inanıyorlar ve çalışıyorlar... Bazen de konuşuyorlar: Halbuki dilini tutan kupayı tutar!.. Bütün mikrofonlar önüne uzatıldığında sustuğun süre, şampiyon kalırsın! Bülent Uygun, gayet uygun, uyumlu, liderliği tescillenmiş bir insan. Onu her görev ifasında çaktığı asker ve topuk selamlarıyla hatırlıyoruz. Ve de hep böyle hatırlamak istiyoruz. Ekibiyle birlikte başarmalarını ama bu başarıyı anlatmayı/övmeyi bizlere bırakmalarını istiyoruz!.. * Bir noktaya ulaştığın zaman bütün gözler sana dönecek. Ya öfke ve kinle veya saygı ve hayranlıkla... Liderliğin sorumluluğu ise işte burada başlıyor: 1- Kızmayacaksın! 2- Kibirlenmeyeceksin! Bunu başarıp, aynı istekle çalışan; altı yüz sene lider kalıyor! * Sivas denince, aklımıza; bağlamalarla kangalların sesi gelirdi. Şimdi bunlara "gool" sesi de eklendi. Gol; "başardım" çığlığıdır! Bülent Uygun ve ekibi; Türkiye kupasında yarıfinal oynadı ve lig şampiyonluğuna ulaşmak üzere. Kürsüye çıkmak ve kupayı kaldırmak kaldı. Bir de şu kaldı ki hepsinden önemlidir: Kızdığını göstermemek ve kalbi kibirden korumak! Bunu yapın, kupa hep elinizde kalsın!