Sevgilini döverim!

A -
A +

Bir kanalda seyretmiştim: Sevgilileriyle gezen iki adam, parkın dar köprüsünde karşılaştılar... Bunlardan biri kazayla diğerinin yanındaki hanıma çarptı. Sendeleyen kadının yanındaki adam kızdı; bir an ne yapacağını düşündü, önce karşısındaki adama baktı ve sonra onun yanındaki kadının üzerine yürüyüp benzer şekilde iterek onu sendeletti!.. Bu defa diğer adam kızdı. O da bir an düşünüp rakibinin savunduğu kadının üstüne yürüdü ve karnına bir yumruk attı! Şimdi sıra diğerindeydi: Karşısındaki kadının karnına yumruğu vurduktan sonra saçını eline dolayıp asıldı ve kenara çekilip bekledi. Böyle sırayla, düşüne hesaplaya, yorula dinlene karşılıklı mukabeleler artarak devam etti ve en nihayet, hem iyice tükenmiş ve hem de birbirinden hırsını almış iki adam; iki perişan kadınla birlikte oradan uzaklaştı!.. * Bu tavır bizim insanımıza uymaz, tam bir batı modeli! Fakat bazı meslektaşlarımız böyle yapıyor: Bir siyasî partiye (sözüm ona) âşıklar... Meydanlarda horozlanıyorlar, fakat birbirleriyle dövüşecek kadar da dürüst ve adil değiller! Yanlış varsa özür dilemek veya yanlışı olana özür fırsatı verip, sonra da yara onarmak mı asıl olan; yoksa "senin verdiğin zararın bir mislini senin sevdiğine veririm" demek mi? * Bize öğretilen hep şuydu: Çuvaldızı (büyük iğneyi) başkasına batırmadan önce iğneyi kendine batır... Bazıları ise şunu diyor/öğretiyor yıllardır: "Birbirimize dokunmayalım. İğneleri de çuvaldızları da birbirimizin sevgililerine batıralım. Çünkü biz buradayız ama sevgililer (siyasiler ve siyasî partiler) bugün var yarın yok. Nasılsa yenileri gelir. Vatana ve millete, geçmişe ve geleceğe, kime ne olursa olsun, maksat; bize bir şey olmasın!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.