Bulunmamışlar, bilinmemişler, söylenmemişler değildi ki bunlar... İtirafın eğer şaka değil de, gerçekten hiç bakmamış idiysen bu açıdan şimdiye kadar; Demek ki "görünen şeyi" görme zamanın gelmiş, ve görmüşsün... ..... Yani; Mikroskop olduğu için var değil hücreler... Onlar zaten vardı. Ama insan bir gün mikroskoba dayayınca gözünü, seviniyor... ..... Ne mi demeye çalışıyorum?.. El şaklat, uyanayım!.. El şaklatayım, uyan!.. El şaklatalım; ve uyandıralım birbirimizi,, her zaman... Olur mu?.. * Sana bir sır vereyim: ..... Aşk/ı/n, bir tohum gibi düştü içime... Nisan'dı. Ağlamıştı/n ya hani!.. ..... Ben, bir eldivenciktim; eli/n içime girdiğinde... Miniciktim; Sıcak nefesi/n içime dolmaya başladığında... ..... Dudakları/n yapışmıştı ağzıma üflüyordu/n, üflüyordu/n, üflüyordu/n... Ve ben, büyüyordum!.. * Sana bir sır daha vereyim, hadi: İşte o gün taşımaya başladım, içimde nefesini... O günden sonra önümüz kış, ve ardımızda bahar kokuları!.. * Son sırrımıysa not et bir kenara: ..... Yazmak; kâğıtları... Okumak; duyguları ütülemektir!.. * Hem... Eğer sen olmasan, kim dinlerdi bu kadar lafı?.. Canımsın...