Sıcak mektuplar gelir bize, içinde samimi sorular vardır. Birinde şu cümleler vardı: "Yazılarınızda dikkatimi çeken bir husus da şudur ki; gündem ne olursa olsun, siyasi konular hakkında yazılarınızın olmaması. Bu hususta çok itinalı davrandığınızı hissediyorum ve nedenini merak ediyorum..." Cevap olarak; "Siyaset bize yasak!" Yazmıştım, gülümseyerek... Yani bizim işimiz siyaset değil... * Bir başka açıdan bakalım mı? 1994 senesinde STOP köşemiz başladığında Süleyman Demirel vardı, Erdal İnönü vardı, Mesut Yılmaz vardı. Erbakan vardı, Türkeş vardı... Başbakan ise Tansu Çiller'di... Neredeler? Onlar yok, ama; ..sizler hâlâ varsınız... Bizim işimiz siyasiler değil, politika değil; kavga, dövüş, dedikodu, sosyete değil; hakem odası, inşaat mafyası, banka kasası değil... Bizim işimiz insanlar ve duyguları... * Bazen "aktüel yazmadığımız" şikâyet konusu oluyor. Ama günlük aktüaliteyi takip edenlerin yazdıkları, çoğunlukla bir gün sonra kıymetini yitiriyor ve artık okunmuyor. Bizim bütün yazıları ise koysak, hemen hepsi bugün yine okunur! * Dünyanın, ülkenin, meclisin gündemi var, biliyoruz. Güncel yazanlar olmalı ve elbette olacak. Tercih kendilerinin. Bizim tercihimiz ise bunlar: Çocuklar tırmanmış dede kollarının serçeler konmuş ağaç dallarına benzediği... Yaralı kalplerin pansumana ihtiyacı olduğu... Eğitilen öğrencilerin büyütülen civcivleri hatırlattığı, vesaire... * Yani aktüel olan bunlar, her daim güncel olan; "insan" bizce... Biz, kendi aktüelimizi yazıyoruz. Bu da bize yetiyor! Yetiyor, değil mi?