Sürü sürmek!

A -
A +

Yüz bin tane kara cahil mi çoktur; yoksa okuyup yazan yüz kişi mi? * Sürüler zor yürür. Onları harekete geçirmek zahmetlidir ama, yürüdükleri zaman da büyük bir güç olurlar. Önlerine çıkmak tehlikelidir. Sürüleri durdurmak ise, yürütmekten de zordur; Ezerler insanı! O yüzden, sakin sürüleri, usul usul; "kendi götürmek istedikleri yöne doğru" hareket ettirmeye çalışır, işi bilenler... * Sürülere akıllı/zeki çobanlar lazımdır... Aksi halde, çobansız sürüler; aralarından çıkan, kendilerinden daha güçlü/kuvvetli hemcinslerinin peşine takılarak, meçhule doğru giderler! Buradaki soru; Çobanın kim olduğu/olacağıdır! * Sürülerin okumasına/yazmasına ihtiyaç yoktur! Sürüler; eti için, sütü için, yünü için, gücü için beslenir! Sürüler; okuma yazma bilmedikleri veya bilseler de okumadıkları için; nasılsa bu satırları okumazlar. Ezkaza okusalar bile; okumadıkları süre boyunca kabiliyetlerini yitirmiş olacaklarından, okuduklarını anlayamazlar!.. * "Niye okumuyorsunuz" demek, "hadi gelin okuyalım" demek, "bilgiye uzak durmak, gün gelir insanı cehalet sürülerine karıştırır" demek... Sürülerin üstüne doğru söylenmiş bile olsa... Belli ki; onlara hakaret değildir... Peki ya nedir? Şudur: Bir kişiyi bile olsa "cahiller sürüsünün içinden çıkarma" çabasıdır... İnsanları; baktığı halde kör, duyduğu halde sağır, okuyup yazdığı halde cahil kalmaktan kurtarma çabasıdır! * Muhtemeldir: Sürüdekilerden biri, eğer bu yazıyı, buraya kadar "bile" okumuş olsaydı... Hatta biraz da anlamış olsaydı, ne yapardı biliyor musunuz? Şunu yapardı: Çayırda otlarken, bir kasa enerji içeceği bulmuş inek gibi, önce sarsılır... Sonra hemen, bu satırları yazan kimseyi arar... Ve o anda, telefonda, kendine sınıf atlatmasını ister; düğmesi çevrildiği an yanan ampuller gibi onu ışıl ışıl parlatmasını isterdi!.. Bunun olması elbette mümkün değil. Çünkü herhangi birinin "ben cahilim" demesi imkânsız; zaten bunu diyen de "okula az gönderdiler" anlamında söyler... Samimi olmak lazım: Bilmediğini kabul eden; öğrenir! * Bir insanı fişe takıp, âleminde olmayan bilgilerle doldurarak; yüz binler kalabalığından binler grubuna atlatmak, hem de bunu bir solukta başarmak, eğer mümkün olsaydı... Bu hal; ömür boyu iş tutmadan sokaklarda gezinmiş avarenin önüne, hazine sandığı koymaya benzer! Para görmemiş birinin eline en büyük ikramiyeyi vermek, daha tehlikelidir çünkü; çayırda aval aval otlayan bir ineğe "şu sürüye çoban ol" demek! Belli ki; biri bol para bulunca kendini yakar... Diğeriyse kocaman bir sürüyü karanlığa sürükler! * Altın madeni üstünde oturdukları halde, gelip geçen yolculardan bakır para dilenen fukaralara, aslında sözüm... Kendi bahçelerinde memba suyu kaynadığı halde; mandalı gölün kıyısında bataklığa bakarak, susuzluktan yutkunanlara, yani sözüm... Yani; canlarına okununcaya kadar okumayanlara! Yani, sözüm; meclisten içeri!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.