Tende ben, bende sen...

A -
A +

Beyaz tahtanın üstünde kara nokta veya karatahtada tebeşir beyazı... ..... Çoğu şey zıddıyla aşikâr olur: Beyaz süte düşen karasineğe bakar herkes, sanki başka sinek yokmuş gibi dünyada! Köle ben rengindedir, fakat hanım sultan yüzündeki benine gizli örtüler yapar!.. * Kimin, ne ile takdir veya neyle tenkit ediliyor olması; onun hakkında ipuçları verir insana. Eşkıyabaşına; bir koyunu çalıp yedi diye hesap sormaya çalışmak kimsenin aklına bile gelmez. Fakat Hazret-i Yûnus, yakılsın diye dergâha taşıdığı odunların eğri olanları yüzünden kendini hesaba çeker! Dağların sırtını örten ormanları yakar kimisi, içindeki canlılarıyla birlikte. Kimi de bir çiçeği ezse, dikkatsizliği için şaşıp kalınır! Aynı sınıfın bir öğrencisi adını doğru yazabildiği için aferin alır. Fakat bir diğeri, kitabın özetini doğru çıkaramadığı için azarlanır! * Yâre kaş çatsan, kirpiğinin gölgesi bir dantel gibi beyaz tenine düşer! * Zenci gülse, karanlık bir gecede çakan şimşek gibi parlar dişleri. Fakat, yediği zeytinden bir küçük nokta kalsa, yârin dişinde gözükür! * Bakılır mı kubur kurtlarına!.. Çöplüğün sıçanları söz meclisine bile girmez! Karatahtaya yüzlerce karasinek konsa kimin umurunda? Fakat bir tanesi bardağına düşse; içindeki süt, içilse bile mide bulandırır! Yani, sen... Şimdi benden ne işitsen; gözüm "sana" baktığı için ve bu sözüm "sana" olduğu içindir!.. * Biliyor musun; her gül dalının bireer birer temizlenir dikenleri! Gülüyor musun? Gülümsün!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.