Türk kilimi

Türk kilimi aslında Türk ikliminin meyvesidir ve yine Türk iklimi; "kendi kilimini" dokumaktadır! * El dokuması denilince akla ilk Türk kilimleri gelmektedir. Türkler kilimi her yerde kullanabilmekte ve dokuyabilmektedir. Renkleri kolay kolay solmaz bu şaheserin. Çünkü onda "kök boyası" kullanılmaktadır. Türk kilimi, halının ince tipidir. Halıdan çok daha hızlı ve ucuza üretilen yün kilimler Anadolu'muzda elde dokunur. Dünyanın en eski kiliminin, M.Ö. 5. yüzyıla ait bir Türk kilimi olduğu tespit edilmiştir. Türk kilimi ve halıları mükemmel bir sanat şeklidir. Orta Asya'dan bu yana yaygınlaşıp gelmesinde; iklim, coğrafya, hayat tarzı, maddi kazanç ve dinî unsurların tesiri vardır... Şehirlerdeki büyük evlerden, taşınan çadırlara kadar her yerde; değişken sıcaklıklara karşı birer doğal duvar vazifesi görmüştür bu kilimler. Yerlere yayılır, girişlere gerilir ve duvarlar onlarla kaplanır. Sıklıkla da battaniye, perde ya da koltuk örtüsü olarak kullanılmıştır... 13'üncü yüzyıldan beri mevkiini korumakta olan Türk kilimi ve halılarımız bütün dünyada en çok rağbet gören ev eşyasıdır. Zengin renkleri, sıcak tonları, olağanüstü dokuları ve geleneksel motifleri bunun baş sebebidir. Batılılar ancak, 1272 senesinde Anadolu'yu dolaşan Marco Polo'nun övgüleriyle bu Türk sanatının farkına varmıştır. Saraylarımızı donatmak için kurulan Hereke atölyelerinde seri üretim başlayınca, gönderdiğimiz hediyeler artmış, Avrupa soylu ve zenginleri, hatta şato ve kiliseleri bizim renk ve motiflerimizle tanışmıştır. Ressamlar tablolarında çizmeye, Avrupa kral ve kraliçeleri övünmek için saraylarındaki Türk kilimi ve halıları koleksiyonlarını halka açmaya başlamıştır. * Türk kilimi, Türk ikliminin meyvesidir, evet... Ve farkında mısınız; yine, yeni bir Türk iklimi yayılmaktadır. Anadolu'da, Orta Doğu, Asya, Afrika, Avrupa ve bütün dünyada işte bu iklim "kendi kilimini" dokumaktadır... İplik iplik, ilmek ilmek, motif motif, renk renk; Türk kilimi yeniden dünyayı sarmaktadır!