Turnalar uçun

A -
A +

Turnalar uçun... Yayladan geçin..." amlunun gözü gibi baktı bana!.. ..... Biliyordum... Şimdi ben, vurulacaktım,, hem de bir turna gibi; Ve düşecektim, ayaklarına!.. * Halbuki, uzuuundu yolum. Uzundu ama, canıma doğrulmuş kara bir namlu deliği gibiydi bakışları... * Yolu uzundu her turnanın,, ama ben "sanacaktım" artık sadece, bu yolun uzunluğunu... Uzundu yolum; döndüğünde bana, ve dosdoğru canıma doğrulduğunda bakışları, bir namlu gibi!.. Uzundu yolum... * Şimdi sanki, titreyen bir iskemlenin üstünde tünemeye çalışıyordum; boynumda ilmek... Ben iskemleden, iskemle benden daha çok titriyordu! ..... Yani, yolu uzun bir turna yere seriliyordu; bırakarak uzun yolunun üstünde hayallerini... * Halbuki vurulmak, yorulmaktır... Vurulmaktır yorulmak veya yorulmaktır vurulmaktan kötüsü; gidenlerin ardından, bakakalmaktır!.. * "Turnaları indirmeyin yerlere, onlar yüksekten uçar... Turnalar elle sevilmez; Dille sevilir, gözle sevilir, gönülle sevilir!.." * Namlunun gözü gibi baktı bana... Öyle ki, anladım; bir turna gibi vurulacağımı ve gözümü yolumun üstünde bırakarak düşeceğimi, ayaklarına... Anladım; yolum yolda kalacaktı, kanım toza karışırken!.. Ve sıcak bir namlu, kılıfına sokulacaktı... ..... "Turnalar uçun... Yayladan geçin... Yarimi seçin, turnalar..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.