Yarçekimi

A -
A +

Bir gün, zıplamaya başladı bazıları... Sonra bunlar daha yukarı sıçradılar, daha da yukarı... Fakat olmuyordu istedikleri. Çünkü, altlarındaki zemini döndürmekteydi zaman!.. * Cazibe merkezi en ortadaydı. Zaman, döndürdükçe zemini; cana kaynaşıyordu canlar... * Sıçrayanlar, henüz herkesle aynı hızda olduğundan; her havalandıklarında yine son bastıkları yere düşüyorlardı... Kim bilir, belki de kendi kendilerine ne kadar deneseler, farklı bir sonuç elde edemeyecekler,,, ken... Akıl dağıtanlar peydahlandı!.. Dediler ki: "Beraber hareket etmeliyiz!.." Dediler ki: "Önce kenara doğru çekilmeliyiz!.." Dediler ki: "Merkeze ne kadar uzak durursak, çekimden o kadar kolay kurtuluruz!.." * Ve bir gün; önce biri, sonra bir başkası, daha sonra biri daha, ve ardından diğerleri... Her biri... Kendinden sonra orda kalan kim varsa... Bireeer birer her birinin, belki de biner biner umutlarını çalarak,,, boşluğa fırladılar... Hem de, ne fırlayış!.. * Sadece bedenleriyle fırlayanlar; sadece bedenlerini parçaladı memleketin dört bucağında; kolunu bacağını, cüzdanını kasasını, ve itibarını parçaladı çoğu... Peki ya giderken kalbini de götürenler?.. * Kalp, yürekten başkadır!.. İnsan, varacağı yere kalbiyle gider... Ya da, insan; kalbinde olana gider!.. * HATIRLATMA: Eskiden, bazı yerlere; "mutlaka bir şeyler satın alayım diye" davet edildiğimi sanırdım. Bana bunun böyle olmadığını izah eden de yoktu. İşte bu yüzden şimdi sizleri "imza günlerimize" davet ederken diğer yandan da bu inceliği fark ettirmeye çabalıyorum... Sizlerle tabii ki satış yapılan yerlerde buluşuyoruz. Böyle de olmalı. Fakat, satış yapmanın olmazsa olmazı "buluşmak" olduğu halde, buluşmanın şartı satış değil... Bizim imza günlerimiz; buluşma günlerimiz aslında, görüşme günlerimiz... Kitap alacak olan da gelecek elbette, alacak olmayan da... Aslında her gün konuşan-yazan biziz, siz dinliyor-okuyorsunuz... Halbuki bizim kadar sizin de söyleyecek sözünüz var. Böyle günler, imza günü buluşmaları işte SİZİN günleriniz; gelin, konuşun, söyleyin ki biraz da biz dinleyelim. Veya sorun ki, bildiğimiz kadar cevap verelim... Bunca söz neden geldi aklıma? Çünkü bugün imza günlerimiz var. Biz Eyüp'te olacağız. Benimle beraber, her zaman olduğu gibi aynı zaman ve aynı yerde, gazetemizin "İz Bırakanlar" köşesini ve Türkiye Çocuk Dergisi'ni de hazırlayan hikayeci Ahmet Sırrı Arvas da var. Beraberiz... Öğlen 14'00'ten sonra Eyüp'teki kitap fuarının Nesil Yayınları standında olacağız inşallah, saat 20.00'ye kadar... Sultanahmet Kitap Fuarı'nda ise iftardan sonra Özcan Ünlü, Nesil'den çıkan "Aynaya Bakınca Söylenen" isimli yeni kitabının ilk imza gününü yapıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.