En zor iş nedir biliyor musunuz?.. Yanılıyor olabileceğimiz ihtimalini MÜMKÜN görmek!.. § Bilerek böyle yazdım, yanlışlık olmadı... Yani, anlatmak istediğim; "yanılmak" değil, bunu "kabul etmek" filan da değil... Zor olan; böyle bir "ihtimal"i... "Yanılıyor olma ihtimali"ni yani, MÜMKÜN ve OLABİLİR görmek!.. Kim için bu?.. Elbette "BEN" için... Yoksa diğer insanlar, zaten cümbür cemaat "yanılgı" içinde(!); Öyle değil mi?.. § Al sana işte; insanlık tarihinin komedyası!.. Herkes göremez ben görürüm... Herkes hissedemez ben hissederim!.. Herkes düşünemez ben düşünürüm!.. Herkes bilemez ben bilirim... Herkes söyleyemez ben söylerim!.. Yani, herkes haksız; Ben haklı!.. İnsanlık tarihinin komedyası, dedik ya... Sahnedeki kilit espriyse şu: Gelmiş geçmiş insan kadar böyle diyen kişi var!.. ..... (Hatta farkında mısınız bilmiyorum, bu cümlede bile gizliden gizliye "ben" kokmakta; hani, gelmiş geçmiş insanların bilmediğini size "ben" farkettiriyorum, anlamında!..) § Ha dudaklar; "ben, ben, ben..." Ha namlular; "beng, beng, beng!.." ..... Huzur; "BİZ"de halbuki!.. § Kulaklar; Gözünün her gördüğünü, gördüğü gibi söyleyen dillerden hoşlanmıyor... ..... Evet, kulaklar; Gördüğünü gördüğü gibi ve o an anladığı gibi söyleyiveren dillerden değil... Kelimeleri; kendilerinde de "çürükler ve tamir izleri" bulunan dişlerinin arasından tutup çıkardığını bilen dillerin söylediklerinden hoşlanır... Ve yine bunların sözlerini önemserler... § Ha, bir de; İnsanların edebi, öfkelendikleri zamanlarda anlaşılır!..