Çılgın Sedat'ın 'Babalık' dramı!..

Çılgın Sedat, önceki gün katıldığı bir TV programında evlilik hikayesini ve oğluyla yaşadığı dramı anlattı ve milyonlarca insanın tüylerini diken diken etti... Çılgın Sedat, baba olmanın mutluluğunu ve yaşadığı kâbus dolu günleri şöyle anlattı... "Hayatımda hiçbir şey reklam amaçlı değildi. Benim hayatıma sanatçı da girdi, manken de. Ama kimse bilmedi... Yıllardır aile içindeydim. Çocuk sahibi de olmak istiyordum. Yurt dışında doğsun istedik. Oğlum biraz erken dünyaya geldi. Ama, aldığım bir haber ile sarsıldım. Hemen Fransa'ya gittim. Oğlum, yoğun bakımdaydı. Fişini çekelim diyorlardı doktorlar. Beyin kanaması geçiriyordu. Çılgına döndüm. Hiçbir problem yokken böyle olması, hepimizi çok üzdü. Annesi dahil hepimiz perişandık. Bu sebeple hep kaçtım. Kimse reklam yapıyor demesin diye. Bugün, bir yıl sonra 'Şiraz bebekle' canlı yayına çıktım" dedi. Sanat dünyasında hani derler ya hep biz istemiyoruz yakalanıyoruz, diye demek ki işin aslı öyle değilmiş. İnsan istediği zaman yakalanıyor istediği zaman yakalanmıyor, Çılgın Sedat da bunun en güzel örneği... Biz de buradan küçük Şiraz'a acil şifalar diliyoruz.... Buz gibi yarışma!.. Pazar günleri ilk yüz program arasında devamlı birinci olan "Buzda Dans" yarışması programı son hızıyla devam ediyor... Her hafta bir ünlünün elendiği yarışmada artık yavaş yavaş sona doğru yaklaşılıyor. İlk günden itibaren polemiklerle gündeme gelen Tuğba Ekinci ve şirinliği ile halkın gönlünde taht kuran Okan Karacan son ikiye kaldılar. Son ikide ise Tuğba Ekinci'nin o kadar jüriyi gönderilmesi yönünde tahrik etmesine karşı jüri onu değil Okan Karacan'ı gönderdi. Jüri, "Buz üzerinde iyi yapan kalsın" diye karar verdik dediler. Ama aynı hassasiyet acaba Bülent Polat yere düştüğünde puan anlamında niye gösterilmedi?.. İnsan kendi kendine düşünmeden edemiyor acaba Tuğba Ekinci "Beni gönderirseniz programın reytingi düşer" derken doğru mu söylüyor?.. > Tel: (212) 454 31 79 - Fax: (212) 454 31 80