Uzakların çağrısı

A -
A +

Hüzün... Nikotin tadında bir şey bu... Ve alışkanlık yapıyor... *** Hüzne alışık gönüller daha dayanıklı... Bunu biliyorum... *** Hayata hep gözyaşı penceresinden bakmak. Acıyı saklamak ve onu mukaddes bir emanet gibi taşımak asilce... *** "Ardımda yangın sonrası bir şehir var... Yıkıntıların üstünde hala dumanların tüttüğü... Köşe başlarında yaralı ve gönlü yaralı insanların dalıp dalıp gittiği, sokak aralarında şaşkın kedilerin dolaştığı yangın yeri bir şehir... Dönüp bakıyorum. Sırtımda alevlerin sıcaklığı hala... Gözyaşı kaynağım kurumuş... Gözyaşı yollarımda sararmış otlar... Gözlerim ufukta... Kaçıp giden rüzgarı, yangını büyüten o rüzgarı ve geciken yağmuru arıyorum..." *** Hüzün... Acının çiçeği... *** Acı ve acılar, onlara esir olmak yerine oynaşmayı tercih edenleri bir heykeltıraş gibi biçimlendiriyor. Acılarla oynaşmak... *** Hüzün uzakların çağrısıdır... Her gün yüzlerce binlerce defa yollara düşer de düşünceleriniz, bedeniniz hapistir ve kaçıp kurtulamazsınız... Hüzün uzakların çağrısıdır... Gidemezsiniz... Hüzün kaçıp giden son trenin ardından bakakalmaktır gece yarıları garlarda... Hüzün üşümektir uzayıp giden demiryolları boyunca yürürken... Hüzün üşümektir gecenin bir vakti sizi almak için çırpınan karanlık dalgalara ve şehrin ışıklarıyla oynaşan yakamozlara cevapsız kalırken... Hüzün ağlayamamaktır... Ağlamak için çırpınırken ağlayamamaktır... *** Hüzün aşk satmaktır duvarlara... Hüzün aşkta boğulmaktır ve kimsenin anlamamasıdır feryatlarınızı... Hüzün içten içe yanarken üşümek ve ürpermektir... Hüzün yalnızlıktır... Yalnızlıksa soylu bir duygu kristal kadehle size sunulmuş... Ve alışkanlık yapar... *** Hüzün uzaklara ait olup yakınlara hapsolmaktır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.