Haftanın değil yılın en çok beklenen filmlerinden Alacakaranlık vizyona girerken ben ortaya karışık bir menü sunmak istiyorum. Çünkü... Birincisi Alacakaranlık serisi üzerine çok laf etmenin anlamı yok. Kurt adam ve vampirlerin dünyasında şekillenen aşkı içlerine sindiren önemli bir kitle zaten koşar adım gidip seyredecek. Fakat Türkiye'de öyle bir kesim var ki, nazar, cin, büyü dendiği zaman iliklerine kadar ürperip işi irticaya bağlıyor ve pozitivizme sarılıp ahkam kesiyor. Aynı sözde çağdaş kesim tarot falı baktırmaktan vazgeçmiyor, kurt adamlı, vampirli, şeytanlı filmlere karşı engin bir hoşgörü sergiliyor. Bu tesbiti yaptıktan sonra Alacakaranlık serisinin bu son filminde tam da Türk seyircisinin hoşlandığı gibi bütün işler tatlıya bağlanıyor. Yani mutlu son! Sürprizleri ve aksiyonlarıyla tatminkâr bir hikâye. Diğer taraftan, içi boş ve abartılı ve dahi kötü sayılabilecek filmler listesinde dereceye girebilecek "Evim Sensin" gişede çok iyi iş çıkarıyor. Buna ne demeli? Recep İvedik'in arabesk aşk versiyonu tanımlaması belki fikir verir. Demek ki gişe her şey demek değil. Ve her malın müşterisi var! Haftanın ilginç filmlerinden biri de Dağ... Güneydoğu'da kaybettiklerimiz üzerine eli yüzü düzgün fakat ruhu eksik bir film. Yoksa planlar, takip ve aksiyon sahneleri yerli yerinde... Ruhtan kastım şu: Bu dünya ile sınırlı bir bakış açısının mukaddesatı ne olabilir ve ne kadar olabilir? Vatan sevgisi? Dostluk? Elbette... Ama uğrunda ölmeyi anlamlı kılan tek şey, ölümden sonrasıdır... Yani ahiret inancı. Filmde iki genç var. Biri Bağdat Caddesinden kopup gelmiş adeta. Diğeri sanayi mahallesinden... İki de komutan var. Biri sürekli sövüyor... Diğeri melankolik, içiyor. Altını çizmiyorum. Durum bu. Bizim aydın geçinenimizin "ahiret inancı" ve "şehit"lik kavramını en azından kültürel gayretle dini kaynaklardan bir okuyup öğrenmesi lazım. Çünkü orada ölen on binlerce vatan evladı ve aileleri bu inanca sığınıyor. Filmin televizyonda yayınlanması mümkün değil. Askerlik rutininde maalesef argo ve küfür çok yaygın ve sıradan olduğu için filmde de abartılmış. Ancak jenerikte bugüne kadar şehit olanların isimlerinin beyaz perdede akması çok etkili olmuş. Seyre değer...