Aman dikkat!

Hay Allah! Referandum sonucunda Türkiye'nin batacağını, bölüneceğini, el değiştireceğini iddia edenler vardı ya... Onların hâlâ etkili olduğu kamuoyu aparatlarının görmezden geldiği bir manzaradan söz etmek istiyorum... İnternette arama motoruna "Türkiye'ye övgü" veya benzeri ifadeler yazıp arattığınızda ilginç beyanlarla karşılaşıyorsunuz. Biz içeride Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu davetini ve davetiyesini ahmakça tartışırken, bir şekilde epey yol almışız. Almaya devam ediyoruz. Ben demiyorum. Dünya liderleri ve uluslararası uzmanlar öyle söylüyor. Yabancı dergiler bu minvalde dosyalar hazırlıyor. Türkiye, bölgesinin en güçlü aktörü. Rol çalmaya çalışan değil, artık rol dağıtan bir lider ülke... Küresel krizin gerçekten teğet geçtiği ve büyümede lider, örnek bir ülke... Ben demiyorum. Acaba dış düşmanlar rehavete kapılmamız için gözümüzü mü boyuyorlar... Yoksa acaba bizle dalga mı geçiyorlar... Newsweek yazarı Fareed Zakaria: "20 yıl önce Amerika'nın cömertliğine bağımlı, Avrupa'nın sessizce onayını arayan bir ekonomiydi Türkiye. Ancak şimdi bölgesinin başlıca gücüdür. Birçok ülke için ilham kaynağıdır." Türkiye-AB Karma Par. Kom. Başkanı Helene Flautre: "Türkiyesiz bir Avrupa hayal edemiyorum." "Kriz kahini" diye tanınan Prof. Dr. Nouriel Roubini: "Türkiye'nin AB üyeliği sadece Türkiye için değil, AB için de çok önemlidir. Çünkü Avrupa'da büyüme yavaşlayacak. Yunanistan ve bazı AB üyeleri Türkiye'yi örnek alsaydı, krizi böylesine yaşamazlardı. Türkiye'nin dinamizmine ihtiyaçları var." Financial Times: "Türkiye bağımsızlığı, dinamik ekonomisi ve gelişen demokrasisiyle hayran olunacak bir ülke..." Yok... Siz yabancılara inanmayın. Meclisteki muhalefet partilerinin grup toplantılarını takip edin ve Türkiye'nin ne halde olduğunu öğrenin. Mahvolduk, haberimiz yok...