Bana ismini söyle!

A -
A +

Benim tatlı kıskançlıklarım vardır. Tutup şimdi "gıpta etmek" desem yeterince anlaşılmayacak. Açık yüreklilikle söylüyorum: Tatlı kıskançlık. Akşam Gazetesi yazarı Atılgan Bayar'ı şahsen tanımam. Çok sıkı takipçisi de değilim. Ama geçenlerde kaleme aldığı "Kiminle yatacağını şaşırmış aile kadınları" makalesini, o tatlı kıskançlık hissi içinde okudum ve sevindim. Birçok arkadaşla paylaştım ve paylaşmaya de devam ediyorum... Türk dizilerinin içine saplandığı ortak bataklığı veya Türk dizilerinin, Türk toplumunu içine çektiği bataklığı mükemmel anlatmış. Bir Devlet Bahçeli hayal ediyorum şimdi. Kürt açılımından çok, Türk toplumunu bölen değil, bitiren ve hâk ile yeksan eden bu aşağılık diziler için çıkıp meydan meydan dolaşsın ve yumruğunu kürsüye vursun. Fakat siyaset, ilim adamlığının, dava adamlığının önüne geçiyor maalesef... Atılgan Bayar gibi, ben de bir RTÜK hayal ediyorum şimdi; ekranlardaki müstehcen sahnelerden çok, aile kadınlarını iffetsiz gösteren dizilerin arkasındaki ajanları takibe alıp gerçek niyetlerinin peşine düşsün... İffetli kadınların, neredeyse bütün kanallardaki, iffetsiz aile kadınlarının çirkefliklerini salya-sümük seyretmeleri, bana Türk sinemasının 70-80 arasındaki rezilliğini hatırlatıyor ki, bu kadar yaralayıcı değildi... Toplumca "namus" kavramını kaybediyoruz. İnternet imkanı olanlar geriye dönüp Atılgan Bayar'ın Türk dizileriyle ilgili yazdıklarını muhakkak okusunlar. Savaşın dağlarda değil, evimizin içinde olduğunu çok iyi anlatıyor... Seneler önce yazmıştım. Bir nesil sonra bu coğrafyada babalarımızın ve dedelerimizin isimleri kalmayacak diye... Çünkü Bayar'ın işaret ettiği diziler sayesinde, ortalık Yağmur'dan, Nisan'dan, Bulut'tan geçilmiyor. Ne bu? Hava durumu raporu mu? Hayır, İlyas'ları, Fatih'leri, Ayşe'leri, Fatma'ları, Emine'leri yok etme savaşı... Bakın ekranlara, ne kadar mübarek, anlamlı, haysiyetli isim varsa hep hizmetçilere, bahçıvanlara, şoförlere verilmiş. "Esasoğlan"ların ve kızların uyduruk isimleri düşman kurşunu gibi yeni nesli parçalıyor, köklerinden koparıyor: Barkın, Alara, Gümüş, Selen, Selena, Toprak, Su, Boran, Irmak vs. vs... Tesadüf diyenin aklından şüphe ederim... Benim adım Murat. Babam İlyas, annem Hatice, oğullarım Nureddin ve Yunus... Arkadaşlarım İsmail Sefa, Mustafa Asım, Muaviye, Yavuz, Necati, İhsan, Ahmet, Osman... Ben Müslümanım ve bu toprakların çocuğuyum... Siz de isminizi söyleyin ve önünüze gelen sorun: "Siz kimlerdensiniz?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.