Bir lira ve bir kurşun

A -
A +

Önceleri dünyayı kurtaracak bir enerji ve doğru bakış açısı vehmediyordum kendimde... Çok gençtim... Zaman geçtikçe öğrendim. Öğrendikçe şaşırdım. Şaşırdıkça enerjim azaldı. Bakış açım genişledi. Gördüğüm korkuttu. Büyümek korkuttu. Bağırıp çağırarak, gaza gelerek hiçbir şey çözülemiyordu. O, masaya vurunca dünyanın sallanacağını zanneden halimin yerini, masanın bacaklarının sağlamlığını, orta cüsse bir insanın sağ elinin yumruk olup üreteceği gücü hesaplayan bir hal aldı. Geldiğim nokta, belki daha mantıklı bir nokta ama daha iyi bir nokta değil... Çünkü... Evet, yumruğumla halledebileceğim bir şey yoksa da, yarın mahşer gününde Filistinli çocuğu öldüren kurşundaki payım elbette sorulacak. Bu vebalden nasıl yırtarım? Soru budur. Beni yerin dibine sokan, korkutan soru... *** Miting meydanındaki manzaradan çok, destekleyen dernekler ilgi çekiciydi. Beşiktaş'ın Çarşı'sından, Genç Fenerbahçelilere kadar... 200 civarında dernek... Büyük bir sinerji... Çok güçlü bir ses... Şimdi bu ses benim sorduğum soruyu sormalı ve benim gibi korkmalıdır. Zaten kriz var. Paramız kıt. Acaba paramızı tüketirken, bizi tüketenlere hizmet ediyor muyuz? Filistinli çocuğu öldüren kurşunda payımız var mı? *** Bütün itirazlara kulaklarımı tıkıyorum artık. Menkıbede ipinin hesabını veremeyen hamalın korkusu gibi korkarak dönüyorum hayata... Bir liram bile çok değerli... Çünkü hesabı çok ağır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.