"Boyut" değiştiriyoruz

A -
A +

Hugo'yu izlediğim zaman üç boyut hakkında yanıldığımı anlamıştım. İşin doğrusu bu teknolojinin belli bir seviyeyi aşmayacağını düşünüyordum. Çünkü üç boyut olduğu iddia edilen filmlerde görsel kalite ve üç boyut derinliği sınırlıydı. Üstelik gözlükle seyir bir müddet sonra sıkıntı vermeye başlıyordu. Ancak "Hugo"daki kalite, insanı filmin içine alan teknolojik başarı, gözü yoran unsurların çözülmesi beni şaşırtmıştı. İlk defa bir üç boyut filmden çıkınca gözlerim ve görüşüm normaldi; kendimi sersem gibi hissetmemiştim. Fakat şimdi birbiri ardına üç boyutlu filmler teknolojik kaliteleriyle seyirciye muhteşem bir keyif yaşatıyor. Son örneği Madagaskar-3 oldu benim için. Filmin başından sonuna kadar keyifli bir maceranın içinde buluyorsunuz kendinizi. Neredeyse filmin kahramanlarıyla birlikte aksiyonun içindesiniz. Son derece eğlendirici. Madagakaskar-3, konusuyla, komedisiyle büyüklerin de ilgisini çekecek güzel bir film olmuş. New York'a evlerine dönmeye çalışan hayvanların, bir Rus sirkine sığınıp sonra onu satın almaları ve sirki eski günlerine döndürme çabaları... Üstelik peşlerinde kendilerine kovalayan düşmanları... Rengarenk bir kovalamaca ve şamata. Okullar kapanırken ailece gidip stres atabileceğiniz bir fırsat. "Soluksuz Gece"de Largo Winch'ten hatırladığımız Tomer Sisley başrolde ve başarılı bir oyunculuk sergiliyor. Birol Ünel ise Türk uyuşturucu mafyasından rezil bir tipi oynuyor. Sisley, Polis Vincent rolüyle, polis departmanından üst seviye bir yetkilinin bulaştığı uyuşturucu işini çözmek için giriştiği operasyonda büyük bir riskle karşılaşıyor. Mafya oğlunu kaçırıyor. Maceranın bütün tarafları devasa bir gece kulübünde birbirinin peşinde buluyorlar kendilerini. Bu kalabalık ve karmakarışık binada başlayan ölümcül kovalamaca, film boyunca temposunu hiç kaybetmeden sürüyor. Sürekli yer değiştiren bir uyuşturucu çantası, mafya, kirli ve temiz polisler bir de masum bir çocuk. Bitmek bilmeyen gecede aksiyon sahneleri oldukça gerçekçi ve yalın. Türk mafya Birol Ünel rolünü gayet iyi oynuyor. Fakat Avrupa'nın en kirli karakterlerinin ağzından "Bir de Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsunuz" hakaretini işitiyoruz. O an bu eleştiri sadece güldürüyor. "Soluksuz Gece" gözden kaçabilecek bir film. Çünkü bu tür filmlerde daha iddialı kadrolar, sansasyonel bütçeler alışık olduğumuz şeyler. Bu filmde ise böyle bir iddia görünmüyor. Onun için özellikle dikkat çekmek istiyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.