Bu daha beyaz!

İnsan ne kadar mükemmel bir varlıksa, o nisbette zaaflar içinde... Öyle olmasaydı, iki günde siyasi atmosfer böylesine dizayn edilemez, başarısızlığın ve rezaletin üzerine böyle bir kâğıttan kule oturtulamazdı. Ama bu kuleyi var sayıyoruz. Başarısızlığı ve rezaleti de yok sayıyoruz... *** Alışveriş standardı bakkaldan hipermarkete dönüşürken, 30 yıl önceki hayat standardımız nereye yükseldi? Bizim arka sokaktaki Demir Bakkal'da deterjanla ilgili rafların uzunluğu bir, bilemedin bir buçuk metreydi. Şimdi hipermarketlerdeki deterjan alanları Demir Bakkal'ın on katı... Ama daha temiz değiliz... Peki ödediğimiz faturanın sebebi ne? Banyolarımızdaki dolaplar deterjan kutularını, temizlik malzemesi paketlerini almıyor. Hangisini nereye kullanacaksın; ciddi bir ihtisas işi... Renkliler için, mutfak için, banyo için, lavabo için, zemin için, tavan için, köşe için, cart için curt için... Ama haklarını teslim etmeliyiz, ambalajlar müthiş. Hani rengârenk ambalajlardan 15-20 tanesini bir arada görmeden hijyen duygusuna ulaşamıyoruz... *** Her halükârda kullanılıyoruz... Siyaset meydanında da... Alışveriş meydanında da... Reklamın gücü mü? İnsan zaafı mı? Sebep önemli değil... Vaat edilen ama asla ulaşamadığımız konfor ve huzur için devamlı fatura ödüyoruz... Netice bu...