Ne acayip milletiz! Evet bu kimseyi şaşırtmıyor çünkü alışığız... "Acayip millet" olduğumuz iddiasını, bir şaşırma, bir hayret ve öfke serzenişi olarak hepimiz dillendirmişizdir... *** Çanakkale... Anadolu'nun her evine şehitlik veya gazilik mertebesi yollayan savaş... Senede bir kez... Anzakların ziyareti ve nasıl "geçilmez" olduğu tartışmalarıyla... Üç beş gün hatırlar ve geçeriz... *** Şimdi benim daha çok "Çanakkale" kitapları dikkatimi çekiyor... Ticareti de öğrendik sonunda... Ama her işte olduğu gibi, onun da canını çıkarıyoruz... He taraftan Çanakkale kitabı yağıyor üstümüze... Herkes tarihçi, araştırmacı... Yazar... Yuh yani... *** Bazen korkuyorum, tam da insanlar okumaya başladı diye sevinecekken, hiç bir kitaba itibar etmez hale gelecekler diye... İnternetten kes yapıştır, kitap olsun... *** Bakanlık okullara kitap tavsiye etmişti, çocuklar okusun diye... Önce listeye alınan ve alınmayan yazarları tartıştık... Bu işin altında buzağı aradık... Derken... O da bitti... Şimdi kitapçı vitrinlerinde "100 Temel Eser Özeti" kitabı var... Anında sonuç... Okumaya ne gerek var? Öğretmen çırpınsın "şu kitabı okuyacaksınız, özetini çıkaracaksınız" diye... Hikâye... Ama kitap olarak... Ama internette... Her türlü kitabın özeti hazır, ödev diye yutturulmak için... Çocuklar ve biz, kendimizi kandırıyoruz... *** Tabii bu arada... Çanakkale'den geçirmediklerimiz... Sonradan geçirmişler... Gemilerini... Dilimize, benliğimize, değerlerimize... Ama biz... Nostaljiyi ve hamaseti seviyoruz... Bir de ticareti...