Duvar

A -
A +

Berlin Duvarı 20 yıl önce törenle yıkıldı. Fakat Türkiye'de devletle millet arasındaki duvar hâlâ duruyor. Buna karşı çıkanların, böyle bir duvar yok diyenlerin önce "devlet"i tanımlamaları gerek. Devlet beni yöneten otorite mi? Yoksa bana hizmet etmesi gereken ve benim vergilerimle ayakta duran bir yapı mı? Karakol benim için ne anlam ifade ediyor? Kışla, vergi dairesi, nüfus müdürlüğü, belediye, devlet okulları, hastaneleri vs. vs... Bütün bu kurumlara "patron" gibi girip çıkabiliyor muyum? Yoksa... Bu "patron"luk hakkı sadece bir kısım "zümre"ye mi ait... *** "Allah karakola düşürmesin..." "Allah devlet hastanesine düşürmesin..." "Askere gitsin hele bir de, görsün Hanya'yı Konya'yı..." *** Seçim olsa, bireye vaatleriyle heyecan verecek, yeni bir başlangıç için ümit aşılayacak muhalefet partimiz yok. Bu ülkede tek parti iktidarı hüküm sürüyor. Fakat bu durum o partinin suçu değil. Çünkü sırtını millete dayamış iktidar partisiyle, sırtını devletin köhne düzenine dayamış partiler söz konusu. Birisi öyle veya böyle "yapmaya" çalışıyor... Diğerleri alternatif göstermek yerine, sadece ve sadece "karşı çıkıyor". Muhalefet etmek "karşı çıkmak"la özdeş olmuş. *** Aşamadığımız bir duvar var. Bize kendimizi patron gibi değil, kürek mahkûmu gibi hissettiren... Asırlık bir duvar. Bu duvar devletle bizim aramızda mı? Yoksa bizatihi duvar, köhne devlet yapısı mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.