Yeri geldiğinde "barış" adına terörün taraflarıyla görüşmeyi içimize sindiririz... Orada "hukuk"a "sen biraz bahçeye çıkıp hava al" denir... Ve şimdi sihirli bir el, Türkiye'nin bütün gündemini futbola, şikeye, temiz lige kilitlemiştir; koro da hazırdır: Hukuka saygı... Neticeye bakalım: "O golü niye atmadın?" tarzı sorularla derinleşen, gizliliği falan tecavüze uğramış, en önemli zanlının sorgusu bitmeden hastaneden "kodes"e layık görüldüğü... Eğitim şart! Hukuka saygı! Emriniz olur! Şimdi herkes denge arayışında; çünkü Türk Futbolu temiz kramponlar uğruna komaya sokulmuştur. Bu komadan çıkıp çıkmayacağı belli değildir. Galatasaray'ın ekselansı da bu saçma sapan tablodan fırsat çıkarıp, herkese "temizlik" sokuşturmaktadır... Bunu bir tek kendi taraftarı yer hâlbuki... *** Yahu... Devlet, adalet, hukuk, federasyon, spor bakanı... Sayın sayabildiğiniz kadar... Bir spor kulübünün nasıl ve kimler tarafından yürütüldüğünü bilmiyor muydunuz? Ve bunu düzeltmenin yolu, futbolu "dümdüz" etmek midir? *** Eğitim şart! Söyleyenlerin neredeyse tamamının "eğitime" ihtiyaç duyduğu bir ülkede, "hukuk"un da hani Polat Alemdar'ın veciz sözü (!) mucibince "sonunu düşünen kahraman olamaz" gazıyla, ortalığı toz duman etmeye hakkı olmamalı... *** Şu saat itibarıyla, oynanacak hiçbir maçın skoru kimseyi ilgilendirmemektedir... Milyonlar, "senin takımın kirli", benim takımım "beyaz" duygusu ve hamaseti içinde patlamaya hazır hale getirilmiştir... Hayırlı olsun... Eğitim şart! Hukuka saygı!