Ekmek arası Sultanahmet...

Birlik, beraberlik duygusu... Manevi bir havayı teneffüs etmek... Ramazan coşkusu...' Sultanahmet'te olan biten, maalesef yukarıdaki tarifi tersinden aşmış bir manzara arzediyor... Cami avlusuna "kitap fuarı" ilk başlarda, "kültürel açlığımıza" iyi bir destek adına tahammül edilebilir bir organizasyon gibi duruyordu... Zaten katılan yayınevi sayısının makul ölçülerde olması... İşin gerçekten "kitap"la sınırlı tutulması... "Kitap"la ibadetin birbirine yakışır hali... Vaziyeti kurtarıyordu... Ama... Giderek iş, kültürel açlığa destekten, yayınevlerine ve incik-boncukçulara "kıyak" bir ticaret fırsatı haline geldi ve zıvanadan çıktı... Gidin görün... Veya görmüşseniz, bir de bu açıdan bakın... Cami, Ramazan'da işgal altındadır... Ortalık çöpten, pislikten geçilmemektedir... İnsanlar kitap almaya falan değil, dışarıdaki panayırın da katkısıyla, gönül eğlendirmeye gelmektedir... Gülhane Parkında bir zamanlar yaşanan "şenlik mezbeleliği", şimdi kudsiyeti olan bir mekanda yaşanmaktadır... *** Dünyanın gözbebeği İstanbul'un kalbinde, zamanların en kıymetlisi Ramazan'da, Sultanahmet Camii, "sucuk-ekmek" kokularının arasında ziyan edilmektedir... Adı ne bunun? Maneviyatımızı ve kültürümüzü yaşatmak mı? Birisi çıksın ve "bu mübarek Ramazan'da Sultanahmet Camiinde huşu içinde bir teravih namazı kıldım" desin... Var mı? Ramazan'ı, Ramazan'a yakışır bir biçimde Sultanahmet Camiinde idrak eden var mı? *** Aslında bu bir "kurtarma rezaleti"dir... Hani trafik kazalarında sıkça yaşadığımız... Kurtarırken yaralının canını çıkardığımız durumlar vardır ya... Aynen öyle... *** Halbuki Sultanahmet Meydanı çevresiyle birlikte bir bütün olarak düşünüldüğünde, bütün bunlar için uygun bir alandır... Topkapı Sarayı'nın dış avlusu, 3. Ahmet Çeşmesi civarı, Ayasofya'nın önündeki meydan vs... Trafikte çeşitli düzenlemeler yapılarak daha geniş bir bölgede, insanların birbirini çiğnemesine gerek kalmadan, kutsal alanlara zarar vermeden, "nezih" bir görüntü ve organizasyonla... Hem daha uzun ve kaliteli bir zaman geçirme fırsatı oluşturulur... Hem de... Maddi, manevi, kültürel... Velhasıl her açıdan daha "yakışıklı" ve "değerli" bir konsept ortaya konmuş ve insanların istifadesine sunulmuş olur...