Genelde "Kara Film" sınıfına sokulabilecek filmlerdeki arızalı kahramanlar, çoğu zaman seyircinin içinde birikmiş tepkilere cevap verdiği için, ahlaklı kahramanlardan daha çok hayranlık uyandırırlar. Hâlbuki bir hırsızla, bir caniyle özdeşleşmek ilk bakışta mantığa ters geliyor. Yıllar önce 3-5 lira otoban parası ödememek için gişelerden kaçak olarak geçerken plaka okunmasın diye hayatını riske edenlerin haberlerine şahit olmuştuk. Minibüs veya benzeri araçların arka kapısını içerden havaya kaldırarak plakanın kamera tarafından görülmesini engellemek nasıl izah edilebilir? 3-5 lira ödememek bunun izahı olabilir mi? Aslında buradaki kazanç paradan çok, sisteme karşı çıkmakla yaşanılan tatmin duygusudur. Sistemin zengini ve güçlüyü koruduğunu, fakir ve zayıfa karşı acımasız olduğunu düşünenler, tepkilerini beyan etmenin ötesinde, içten içe bir "öç alma" arzusu da yaşarlar. Ve fakat yine sistemden çekindikleri veya korktukları için veya ahlaki temeller ağır bastığı için bunu çoğu zaman gerçekleştirmezler veya gerçekleştiremezler. İşte onun için, kendi içinde tutarlılık gösteren kimi "suçlu kahramanlar"ı benimsemek hiç de zor olmaz. Kurtlar Vadisi'nin başlarında mafya "Çakır" karakteri, resmi "Polat" karakterinden daha popülerdi. Bu açıdan baktığımızda "Parker" takdir edilebilir bir "hırsız" olarak çıkıyor karşımıza. Zaten "Hak etmeyenden çalmam" diyerek yüreğimize su serpiyor! Oynadığı rollerle her zaman ciddiyet, güven ve sonuç vadeden soğukkanlı "JasonStatham" ise Parker karakterine gayet yakışmış doğrusu. Üstelik "Parker"ın mücadelesi, ölçüsü ve değeri olmayan ve dolayısıyla saygıyı hak etmeyen suçlularla... Sevgilisine karşı sadakati bile bu "takdir edilesi" hırsızın bir başka fazileti! "Parker" aksiyon adına beklentiyi karşılayan bir film. İyi seyirler.