Terörün yaraladığı bir kadın, terörün tam orta yerinde tehlikeli bir oyuncu halini alıyor "Gölgede Dans"ta. Eski bir IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) üyesi olan Colette McVeigh Londra'da metroya bomba yerleştirme suçlamasıyla tutuklanır ve onu sorgulayan MI5 (Military Intelligence Section 5) subayı Mac, ona iki seçenek sunar: Ya susacak ve 25 yıl hapis cezasına çarptırılacak ya da kendi ailesine karşı casusluk yapacaktır. Geçmişinde yaşadığı travmalar, hapse girmesi ve çocuğundan ayrılmasıyla daha da içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Mecburen casusluğu kabul eder Colette. Fakat bu kolay değildir. Başta ailesi olmak üzere herkes tarafından kuşkulu bir göz hapsine alınır. MI5 Subayı Mac'le buluşmaları giderek daha fazla zorlaşacak ve tehlike arz edecektir. Bir taraftan Colette'nin hayatını tehlikeye sokacak gelişmelere imza atan MI5'in uygulamaları, Mac'i endişeye sevk eder. Diğer taraftan kendisi dışında yeni bir oyunun şekillendiğinin farkına varır. Filmde aslında iki farklı cephede, iki farklı karakterin kendi ortamlarında yaşadığı zorluklar ustaca sergilenmiş. Mac (Clive Owen) her zamanki gibi rolünün hakkını veriyor. Colette (Andrea Riseborough) de bu ustalığa aynı seviyede eşlik ediyor. Mac, Colette'nin hayatını kurtarmak için onun casusluk görevini sonlandırıp yeni bir hayat sunmak istemekte fakat bunu kurumun desteği olmadan yapmak zorundadır. Colette ise hızla gelişen sarsıcı olayların içinden kendisi için en doğru olan tavrı geliştirmeye çalışmaktadır. Abartısız bir hikâye, abartısız bir dille fakat seyirciyi filmden koparmayan bir tempoyla anlatılmış. Dünyanın birçok yerinde yaşanan terör olaylarına ve bu olayların arka planında yaşanan ilişkilere ışık tutacak başarılı bir film. Diğer taraftan Takip-İstanbul'da insanın canını sıkan Türkiye'ye ön yargılı bakış ve Sammy'nin Maceraları -2'de Dubaili işletmeci ve Arap çocuklarının aşağılanan hali, seyredilebilir iki filme gölge düşürüyor.