Gözlerim yaşardı

Dün gazeteleri alıp partilerimizin açıkladığı milletvekili adayları listelerini inceleyince gözlerim yaşardı! Memlekete hizmet sevdasıyla yanıp tutuşan binlerce ismin, büyük bir titizlikle seçildiğini ve millete arz edildiğini gördüm. Daha iyi tahlil edebilmek için kendi bulunduğum bölgenin adaylarına özellikle dikkat kesildim. Liderlerimiz bize daha iyi hizmet verebilmek için, herkesin tanıdığı, bildiği, lekesiz, şaibesiz, yüreği bu vatana bir şeyler katabilmek için "küt küt" atan, birikimli, becerikli, uzman isimleri cımbızla seçer gibi seçmiş! Daha da uzatamıyorum, çünkü desteksiz sallamak ancak bu kadar olur. *** Gidip partiye oy vereceğiz. Başka çaremiz yok. Çünkü günlerdir yapılan çalışmaların kriterlerinin "dengeler" üzerine kurulduğunu bir kez daha görmüş olduk. "Çantada keklik oylar" varken, ne diye "isabetli isimler" için çırpınacaksın ki? "Odunu bile koysam, seçtiririm" güveni, iflah olmaz bir siyasetçi hastalığı... Halbuki özellikle AK Parti'den mesleği siyaset olan ve başkaca da bir vasfı olmayanları ayıklamasını ümit ediyordum... Seçmeni şaşırtacak ve sevindirecek isimler bulunmalıydı. Desteksiz salladığım ilk satırların gerçek olabilmesi lazımdı. Seçmeni değil, "partiyi ve partilileri", "partiye etkisi olanları" mutlu etmeye yönelik listeler hep... Belki o adayların ellerinden tutup bize tanıtırlar, göremediklerimizi gösterirler... *** Rahmetli Özal'ı hatırlıyorum. Bir kısmı sonradan kendisine ihanet etmiş olsa bile, "iş" yapacak isimler bulmak konusunda mahirdi... Milletvekilliği lotaryayla dağıtılan "Green Kart" gibi algılandığı ve arzulandığı sürece işimiz zor... Yine de, yanılmış olmayı diliyorum. O zaman burada "Yanılmışım... Meclisin kalitesi müthiş arttı..." demek bana büyük bir zevk verecek...