Özellikle bazı Hollywood filmlerinin bırakın aktüel konularla örtüşmeyi, geleceği şekillendirmek adına adeta zemin yoklama vazifesi yaptığı iddia edilir. Belki tesadüftür ama yine bazı filmlerin öngörülerinin kısmen gerçekleşmesi komplo teorilerine meraklı olanların bu zemin yoklama işine inancını arttırmıştır. Neticede bunların iddia da olsa konuşuluyor olması, senaristlerin ve yapımcıların yaptıkları işe bakışlarını elbette etkiliyor. Tamam, gişe başarısından dolayı bazı konuların cılkının çıkarılırcasına tekrarlanması da alışık olduğumuz bir şey. Ama bunu yaparken bile en azından ya teknolojinin gelişmesiyle yeni fırsatlardan yararlanıyorlar ya da konuya yeni bir boyut kazandırma çabası oluyor. Dolayısıyla günü yakalamak ilk şart. Ve esas olan, onun da ötesine geçip hayatın bir adım sonrasını öngörerek yorumlamaya çalışmak... Ezber tekrarı mı yapacaksın? O zaman da yeni bir ses tonu ve yeni bir üslupla çıkacaksın kürsüye... Hatırlayın... Bir zamanlar kişisel gelişim kitapları revaçtaydı. Bir furyaydı. Bitti. Şimdi? Köküne kadar tarih... Türkiye'nin kitap gündeminde tarih var. Bunun farkında olmak günü yakalamaktır. Bir sonraki furyayı öngörmek de gündemin önünden yürümek... Bu kadar giriş ve bitmek üzere olan yazımın sebebi "Romantik Komedi-2"dir... Kimse kusura bakmasın. Annenin, elinde kahve fincanı, oğlunun müstakbel kız arkadaşıyla birlikte evlilik haberini verince, ağzındaki kahveyi püskürteceğini 5 saniye önceden anlıyorsak... Evlilik diye yanıp tutuşan kızımız, elinde erkeklerin kalbine giden yolu anlatan kitapla dolaşıyorsa ve espriler bunun üzerinden gidiyorsa... Bunu ayıplarım... Kötü film değil. Seyredenlerin gülme ihtiyacını bilet parasını helal ettirecek kadar tatmin eder... Ama basitliğe ve kolaycılığa, sanatçı ve entelektüel üretkenliğinden yoksunluğa itirazım var... Gişe için yapılan filmlerde bile...