Herkes fıkra anlatamaz

A -
A +

Aslında herkes birkaç tane fıkra bilir. Ama bazı insanlar çok fıkra biliyor gözükür. Halbuki onların asıl özelliği iyi fıkra anlatmalarıdır. Hatta onlar esprisi zayıf fıkraları anlatırken bile muhataplarını güldürmeyi başarırlar. Bu bir yetenektir. Fıkraya başlamak, dinleyenleri meraklandırmak, fıkrayı anlatırken yaşamak ve finalde kimsenin beklemediği bir anda espriyi patlatmak. Bu patlatmak kısmı çok önemli. Siz eğer fıkra anlatmayı bilmiyorsanız ya espriyi fıkranın ortasında herkesin anlamasını sağlarsınız ve kimse gülmez... Veya o final cümlesini öyle bir kurarsınız ki, elinize yüzünüze bulaşır. Bu bir zamanlama/ senkron problemidir. Öz Hakiki Karakol daha çok "Erdal Bakkal" rolüyle dikkat çeken Cengiz Bozkurt üzerine kurulmuş bir komedi filmi. Ama baştan sonra iyi kötü fıkraların çok kötü anlatıldığı bir "zulüm"e dönüşmüş. Anlamakta zorluk çekiyorum ve her seferinde bunu analiz etmeye uğraşıyorum: Yapılan iş her zaman iyi sonuç vermeyebilir. Fakat o iş bittiğinde bu olumsuz sonuç nasıl görülmez? Bir şair her şiirini yayınlar mı? Çöpe giden kaç şiir müsveddesi vardır. Sinemanın talihsiz yanı, film bittiğinde ve çuvallandığında çöpe atılamayacak kadar çok para harcanması mıdır acaba? Bilemiyorum. Diğer taraftan "Sağ Salim" şaşırtıcı bir şekilde baştan sona yüksek temposu, olay örgüsü ve mizah kalitesiyle dikkat çekiyor. Güldürmeyi başaran bir film, ne kadar aksak yönleri olsa da ayakta kalmayı başarıyor. "Sağ Salim"in kadro yapısı da çok sağlam. İyi oyuncular, senaryoda yer aldığı ve gerektiği kadar kendini gösteriyor ama iyi gösteriyor. Diktatör'ü, onca prodüksiyona rağmen Öz Hakiki Karakol'un yabancı versiyonu sayabiliriz. Politik göndermelerle dolu olan film mizahıyla yerlerde sürünüyor. Son derece kaba bir dili tercih etmiş olması da ayrı bir facia... Son olarak sinema meraklılarına "Filmarası" dergisinin Mayıs sayısını mutlaka bulup okumalarını tavsiye ediyorum. Yılmaz Erdoğan ile yapılan röportaj asla atlanmamalı. Erdoğan hem kendisiyle, hem sinemayla hesaplaşıyor. Bunu yaparken sergilediği samimiyet, düşünce zenginliği ve entelektüel tavır gerçekten takdire şayan. Bu röportaj için tepki gösterenlerin ne kadar sığ sularda kayıkçılık oynadıklarına ise insan üzülmeden edemiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.