Hayatta herkesin başına gelebilecek zor bir imtihanın filmi "Uçuş"... Havada tehlike birçok filme konu olmuştur. Ancak uçuş, mükemmel hikâyesiyle, hepsine fark atacak bir inceliğe sahip. Sinema insanı zenginleştiren kültürel bir eğlence ise, bilhassa bu filmin arkasından dostlarınızla çay- kahve eşliğinde bir sohbet zamanını özellikle planlayın. Tartışılacak, kafa yorulacak, sindirilecek bir hikâyeye şahit olacaksınız çünkü. İçinde asla affedilmeyecek hatalarınızın da bulunduğu bir hadisede, kabiliyetlerinizi sergileyerek kahraman olmayı içinize sindirebilir misiniz? Aslında bu cümle bile filmdeki çelişkiyi ve zorluğu anlatmaya yeterli değil. Denzel Washington'un hem pilot olarak aksiyon sahnelerindeki hem sonrasında psikolojik atmosferdeki başarısı görülmeye değer. Filmin unsurları birbirlerini tamamlayınca, birbirlerinin başarısına da katkı sağlıyor. Hikâye iyi, oyunculuklar iyi, yönetmen iyi... O zaman film çok iyi... Filmin başında, havada büyük bir tehlikeye maruz kalan uçağın, pilotun akıl almaz ustalığı ve dirayetiyle iniş yapması bugüne kadar birçok film için yeterli hikâye olarak görüldü. Seyirci sıkı bir gerilim ve aksiyonla filme sımsıkı kilitleniyor... Arkasından insana dair kusurların başarıya düşürdüğü ölümcül darbelerin dansına kaptırıyorsunuz kendinizi. Filmin sonuna kadar sizin de içinizde bir muhasebe sürüp gidiyor: "Ben olsaydım, ne yapardım?" diye... Kusurları kişisel ve masum görmek mümkün; hele ki, başkalarının hayatını kurtarmayı başarmışken... İncecik bir çizgi üzerinde, destansı bir sorgulama... Geçen hafta 'Operasyon Argo'nun seyir keyfinin altını çizmiştik. Bu hafta içselleştirebileceğiniz daha başarılı bir hikâye sizi bekliyor. 'Evim Sensin'in 5. haftasında hafta sonu rakamlarıyla 'Operasyon Argo'yu sekize katlaması ironik bir çelişki sadece. Rakamlara aldanmayın... İyi seyirler...